• 23 Aralık 2019
• 878

KENDİNİZLE TANIŞIN

Şöyle çevreme baktığım zaman gördüğüm şey şu ki,insanlarda sahip olma duygusu bir saplantıya dönüşmüş.Tedavi edildikçe büyüyen bir yara gibi.Şöyle bir düşünün; endişe edip korktuğunuz veya peşinden koşup yorulduğunuz şeyler buna değer mi?Hiç kendinizi sorguluyor musunuz, ben neyim ve bu dünyada ne arıyorum?Mal mülk edinmek, övünmek için mi varım.Bedenimin içine hapsolmuş zavallı bir varlık mıyım yoksa duvarın arkasını görebilecekken burnunun ucunu göremeyen bir mecnun mu?

Sizi huzursuz eden şeyin ne olduğunu anlamaya çalışın.Hayatı anlamanın yolu kişinin kendisini tanımasından geçer oysa insanlık gün geçtikçe kendisinden uzaklaşıyor; bu yalnızlık hissi, bu tatminsizlik başka nasıl açıklanır.Son yirmi yılda yaptıklarınıza bakın ve sonra gelecek yirmi yılda yapacaklarınızı bir düşünün ne görüyorsunuz?Az bir farkla aynı şeyler.Aynı şeyleri yapmaya devam ederek nasıl mutlu kalabilirsiniz.Kazanmak,biriktirmek,saymak ve istiflemekten ibaret olan sıradan bir hayat.Yatırımlarınız hep dünyaya ait şeyler.Bir insan sadece ölümden korktuğu için yaşamayı istememeli,fakirlik korkusuyla çalışmamalı.Yaşam sizin içinizde yaşadığınızdır, sahip olduğunuz fikirler ve zevklerinizdir.Başkalarının size verdiği şeyler sizden kolaylıkla geri alınabilir fakat düşünceleriniz size aittir ve nasıl düşüneceğinize başkaları karar veremez.

Dünyayı herkes istiyor,herkesin istediği bir şey kimsede uzun süre kalamaz, rekabetin dışında kalıp dingin bir hayat için istemekten vazgeçmeli,sahip olmadan da mutlu olabilmeliyiz.Demir lambasını çalan hırsızın arkasından ‘’bir gün senin de bir lamban olmayacak’’ diyen Epiktetos gibi kayıpları tuhaf karşılamamalı ve yas tutmamalıyız.Sahip olduğumuz eşyaların aslında geçici süreyle bizde olduğunu kavrayabilirsek  işte o zaman özgürleşebiliriz.Ancak zayıf insanların bağımlılıkları olur,onlar kendi başlarına bir hiçtir  ve bu yüzden sürekli başkalarının sahip olduklarıyla ilgilenirler.Sahip olduğu şeyler onlar için her zaman küçük ve yetersiz sahip olamadıkları ise her zaman büyük ve ulaşılmazdır.Gösteriş onların gözlerini kamaştırır; ışığa uçuşan sineklerden farksız zavallılardır.

Yaşamınızı  istemek üzerine kurarsanız mutsuz ve sevimsiz biri olursunuz.Biraz da sevmeyi ve paylaşmayı deneyin, bakın nasıl da hafifleyeceksiniz.Konularınız çoğalacak,öyle ki,güneşin üzerine doğduğu her şeyden konuşabileceksiniz.

Yalnızlık mutsuzluk getirir;kendinize yabancılaşmayın,dış dünyanın taleplerini önceleyip kendinizi ihmal etmeyin.Kendinizle tanışın derim;aslında çok keyifli birisiniz,sözleriniz çok rahatlatıcı, güzel şeyler fısıldayın; gerekirse kendinizi bir müşteri gibi görüp bir şeyler pazarlayın.Belki de onun size ödeyeceği bedel mutluluk olur.

GÜNÜN SÖZÜ:  Kendisinin efendisi olmayan hiç kimse özgür değildir.(Epiktetos)

Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!

• 1
• 2