Büyük İskender ve Diyojen aynı çağda yaşamış iki farklı figürdür. Birini anlatmanız için diğerine öteki demeniz yeterli olur. Şöyle ki, İskender dünyayı fethetmeyi kafasına koymuş bir kral iken Diyojen bir fıçıda yaşayan, dünyaya sırtını dönmüş bir filozoftu. Bu arada Diyojen aslen Sinoplu’dur. Rivayete göre babası o dönemde devletin kasasından sorumlu olan kişiymiş. Yani bugünkü merkez bankası ba...
Sosyal medyada ayaküstü sohbetlerde sıklıklaş öyle konuşmalar yapıldığını görüyorum: ''Dediğine pişman etti, dövmekten beter etti, yerin dibine soktu, beş paralık oldu..’’ Bilerek veya bilmeyerek, aptalca veya planlı şekilde yapılan hataların ardından gösterilen tepkiler, utandırmalar veya pişmanlık gösterileri benim için bir şey ifade etmiyor. Yapılanların ifşa olması, günyüzüne çıkması, kirli ça...
Eğitimin özelleştirilmesini eleştirdiğim ‘’HER ÖZEL OLAN GÜZEL MİDİR’’ başlıklı yazımda kullandığım ifadeler sanırım yanlış anlaşılmış. Öncelikle belirtmek isterim ki, eleştirilerim asla başarılı öğrencileri kapsamamaktadır. Bir öğrenci sorumluluklarını biliyor ve öğretmenlerine karşı edep sınırını aşmıyorsa yeri başımızın üstünd...
Hani derler ya kelimler cam kırığı olur bazen sussan acıtır konuşsan kanatır. Sorun yumağı herşey. Tuhaf, garip, anlaşılmaz bir durum. Aslında konuşasın var, içine dert olan şeyler var, hazmedemediğin, seni rahat yatırmayan kızgınlıkların var, kahredip vazgeçmişliklerin var ama öyle vazgeçtim demekle bitmiyor. Yapanın yaptığı kar mı kalacak yanına diyorsun ama kalıyor. Ah...
İzlediğim bir film sahnesinde şöyle bir diyalog geçti: ‘’Sevdiğimiz insanları olmasını istediğimiz insanlar olarak yeniden yaratamayız.’’ Bu sözün üzerine onlarca yıl konuşabilir veya binlerce sayfa yazı yazabiliriz ve yine de geride anlatılmayı bekleyen birçok şey kalır. Bu aslında yaşadığımız dünyanın trajedisidir. Sürekli olara...
Kimseye iyi demeye gelmiyor. ’’Tamam işte bu’’ dediğin her seferinde aptal durumuna düşüyorsun. Sonra sevdiklerini sevmemeye, duyduklarına inanmamaya başlıyorsun. Şüpheyle yaklaşıyorsun her şeye, paranoyak oluyorsun. Kılı kırk yarıyorsun ama yine de emin olamıyorsun; güveni kaybettik. Bayramlar gelip geçiyor, ne sende gezme isteği var ve ne de ge...
Özel kelimesi girince bir şeye bir anda işin havası, rengi değişiyor. Herkes özelin peşinde, özel olma derdinde. Özel büyük bir ayrıcalık duygusu oluşturuyor insanda. Sıradan kalabalıkların arasından bir anda sıyırıp çıkıyorsunuz.‘‘En özel masamızı size ayırdık’’denilince katlanılmaz bir ortamdan vazgeçilmez bir ortama sı&cce...
Çocukken canavarlarla korkuturlardı bizi. Bir yaramazlık yapacak olsak ‘’canavar geliyor’’ derlerdi. Şimdi büyüdük eskisi gibi yaramazlık da yapmıyoruz fakat bizi yine korkutuyorlar. Şöyle hafiften bir itiraz edecek olsak CEHAPE gelir diyorlar. Ekonomi kötü desek CEHAPE gelir diyorlar. Emekli maaşları biraz düşük kaldı de...
Bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum. Bu ’bazen’ler çoğu zamanlara evriliyor gün geçtikçe, çaresizliklerim büyüyor. Tabi böyle deyince insanların aklına direkt maddi konular geliyor ama öyle değil. Maddi konularda çaresizlik sonsuz değildir bir şekilde hallolur. Çaresiziliğin en büyüğü bir...
Yaşamı böyle hayal etmemiştim. Elde ettikçe mahrumiyetimin artacağını, sevdikçe hayal kırıklıklarımın büyüyeceğini hiç düşünmemiştim. En sevdiğim yemekleri birgün gelip sevmeyeceğimi ve ağzımın tadının kaçacağını nereden bilebilirdim? Evhamlarla uykularımın kaçacağı, doğruyu söylemek hevesiyle yanlış anlaşılma korkuları arasında...
2002’den önce kullandığımız kelimelerin neredeyse hiçbirini bugün kullanmıyoruz. Artık çok daha işlevsel ve güncel olan kelimeleri kullanıyoruz. Bunlardan birisi‘ ’Yandaş’’mesela. Öncesinde böyle bir kelimeyi bilmiyorduk. Bunun yerine daha çok‘’taraftar’’ kelimesini kullanıyorduk fakat‘’...
Sosyal medyada bir haber dolaşıyor; Manavgat belediyesine tahsis edilmiş olup bizim de hafta sonları gidip piknik yaptığımız mesire alanının tahsisinin iptal edildiği söyleniyor. Bu haberi okuyunca kızılderililerin geçmişte yaşamış olduğu trajedi aklıma geldi. Biliyorsunuz beyazlar Amerika kıtasına ayak bastıklarında büyük bir yıkıma sebep olmuşlar, ormanları tahrip edip vahş...
Özellikle çocuklarımız söz konusu olduğunda eğitimin ne kadar önemli ve öncelikli olduğunun bilincindeyiz. Fakat görüyorum ki, hemen her konuda olduğu gibi bu konuyu da fazlasıyla abartmışız. Öyleki, neredeyse paranoyaya dönüşmüş durumda. Okulların mimarisinden tutun da bulunduğu mahalle, öğrenci sayısı, öğretmenlerin yaşına varınc...
Gitmediğimiz bir dağdaki görmediğimiz bir ağacın kesildiğini duyduğumuzda elemlenmeyiz. En fazla‘’kesilmese iyiydi’’ der, geçeriz. Eğer kesilen ağaç her gün altında gölgelenip hamak kurduğunuz yanıbaşımızdaki bir ağaçsa günlerce üzülür gözyaşı dökeriz. Yol kenarındaki bir leşe köpeğini arayanla k&o...
Ana babalar çocuklarının kariyerine kafayı takmış durumda diğer hiçbir şeyle ilgili değiller. Orman gibi yetişip gidiyor çocukları farkında değiller. Daha misafirin yanında nasıl oturulup kalkılacağını bile bilmiyorlar. Ama dersleri iyi. Çok başarılılar. Öğretmeni çok memnun. Okul birincisi olacağı söyleniyor. Fakat çocuğunun görgü kura...