Sektör 2022’de maliyetlerle sınanacak

  • 15 Mart 2022
  • 516

AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, “Salgın döneminde turizm hareketini başlattık, 2022 yılında önümüzdeki gündem enerji ve gıda maliyetleri” dedi.

 

Antalya turizmini konuşurken aslında Türkiye turizminin konuşulduğunu kaydeden AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, “Çok zorlu iki yılı geride bıraktık, turizm çok paydaşlı bir sistem ve bu ekosistemin içerisinde en önemli ayak konaklama” dedi. Turizm sektöründe sorunların bitmediğine işaret eden Başkan Yağcı sözlerini şöyle sürdürdü, “2020 yılında turizm hareketini başlattık, bu ülkemiz ve kentimiz için çok önemli bir adım. Ancak 2022’de yönetmemiz gereken iki konu karşımızda duruyor. Birincisi enerji maliyetleri, ikincisi de gıda maliyetleri. Bizim en önemli gider kalemlerimizden biri enerji, ikincisi de gıda. Bunları daha iyi yönetmemiz gereken bir döneme giriyoruz. Bizim sektör iki yıldır salgınla sınandı, bu yıl da enerji maliyetleri ve gıda maliyetleri ile sınanacağımız bir döneme girdik. Biz bunun farkındayız” dedi.

SEKTÖR DAYANIKLI

2020 yılında salgın nedeniyle otelleri kapatmak zorunda kaldıklarını dile getiren Başkan Yağcı, “Ukrayna-Rusya krizinin sorun olup olmadığını soruyorlar, ben sektörde otel kapattığımız bir dönemi hatırlamıyorum gerçekten. 2020 yılında otelleri kapattık. Şehir bomboştu. Bunu yaşadıktan sonra turizm sektörünün dayanıklılığının olduğunu görüyorsunuz” dedi. Sorunlara alıştıklarını dile getiren Başkan Yağcı, “Bir şekilde krizi yönetmeye ve krizle karşı karşıya kaldığımızda bağışıklığı yüksek bir sektör haline geldik. Dolayısıyla sorunlar var, biz de bu sorunları çözmek için bu görevleri yapıyoruz. Türkiye turizm anlamında potansiyeli çok yüksek bir ülke ve Avrupa’da Antalya turizmin başkenti” diye konuştu.

SALGINLA YAŞAMAYA ALIŞTIK

Dünyada turizm hareketinin önündeki en büyük engelin seyahat kısıtlamaları olduğunun altını çizen Başkan Yağcı, “İkinci sorun virüsün kontrol altına alınması ve üçüncüsü de tüketici güvensizliği oldu. Bu noktada yaşanan sorunlar turizmi engelledi” dedi. Aşının getirmiş olduğu bir rahatlık olduğuna işaret eden Başkan Yağcı, “Dolayısıyla biz bu noktada alınan önlemlerle çok sert seyahat kısıtlamalarına gidilmeyeceğini görüyoruz, aşının getirmiş olduğu rahatlık var. Tüm dünyada vakalar artmış olsa bile kapanma ve karantina koşulları olmadığını görüyoruz. Salgının etkisinin azalacağı bir sezona giriyoruz, insanlar salgınla yaşamaya alıştı, buradaki en önemli araç bilimin bize getirdiği, aşının sağlamış olduğu pozitif unsur” diye konuştu.

EN ÖNEMLİ KONU: PAZAR VE ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ

Antalya’nın geleceğiyle ilgili iki önemli vizyonun ortaya konması gerektiğini kaydeden Başkan Yağcı, “Antalya’da temel iki pazar var, Almanya ve Rusya. 2020 yılında yani pandemiden önce T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın oluşturduğu 2023 stratejisi vardı. Burada üç temel konu, pazar çeşitliliğini artırmak, ürün çeşitliliğini artırmak ve tanıtım çalışmaları” dedi. Pazar ve ürün çeşitliliğini artırmak ve tanıtım çalışmalarının gündemimizdeki konular diyen kaydeden Başkan Yağcı, “İstikrarlı ve sürdürülebilir bir iş modeli için de taleplerin düşük sezonlara yayılması lazım. Bunun için pazar ve ürün çeşitliliğini artırmamız, bu stratejiyle yönetmemiz gerekiyor” diye konuştu.

3. HEDEF KAYNAK PAZARIMIZ İNGİLTERE OLMALI

Antalya’nın pazar çeşitliliğini yaratarak ciddi bir sıçrama gerçekleştireceğinin altını çizen Başkan Yağcı, “Üçüncü kaynak pazarımız İngiltere olmalı. Bunun için en uygun ülke olduğunu düşünüyorum çünkü İspanya’ya her yıl 15 milyondan fazla İngiliz turist seyahat ediyor. Şu an mesela Antalya’ya gelen erken rezervasyonlarda öncü ülke İngiltere. Bu yıl hem ertelenmiş bir talep olduğunu biliyoruz hem de o talebin rezervasyona dönme hızı çok fazla. Bu nedenle de İngiltere’nin ön plana çıkacağı bir sezon olacak diyebilirim” dedi.

ISPARTA’DA DÖRT GÜN ELEKTİRK OLMAMASI NE DEMEK?

ANSİAD Başkanı Akın Akıncı, Isparta’da yaşanan elektrik kesintisinin çok ciddi bir krizin işareti olduğunu kaydederek, “2022 yılında dört gün boyunca Isparta’da elektrik kesintisi yaşandı, düşünebiliyor musunuz? Türkiye’nin ücra bir köşesi bile diyemeyeceğimiz bir şehirde insanlar mağdur durumda bırakıldı. Kendilerine ayrıca tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” diye konuştu. Elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilme sürecine değinen Başkan Akıncı, “2004’lerde başlayan ve 2013’te tamamlanan elektrik şirketlerinin özelleştirilmesi konusunun yeniden masaya yatırılarak tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Kamuya kaynak sağlamak amacıyla bir takım yük görülen yerlerin özelleştirilmesi söz konusuydu ancak bunların sonucunda çıkan handikapları gerek faturalarda gerekse altyapı yetersizliğinde hep birlikte yaşıyor ve görüyoruz. Mercek altına alınması gerekiyor” dedi. Elektrik kullanımının devlet tarafından sağlanmasının güvence altına alınmasının lüks değil bir ihtiyaç olduğuna işaret eden Başkan Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü; “2022 yılı sonuna kadar her yıl kar eden bir kurumumuzun daha özelleştirme kapsamına alındığını biliyoruz. Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’den bahsediyorum. Bu firma elektrik dağıtımının kalbinde yer alıyor, 2020’de 5 milyar TL karı söz konusu. 710 bin kilometre civarından hatları, taşınmazları olan bir şirketten bahsediyoruz.”

ALTINDAN KALKAMIYORUZ

TEİAŞ’ın özelleştirmesinin cazip olduğunu dile getiren Başkan Akıncı, “Kamuya bir kalemde kaynak aktarılacak diye elektrik üretiminin kalbi olan bir şirket özelleştirilmeli mi, bu gündeme getirilmeli mi? Bu konu büyük bir pencereden bakılarak tekrar gözden geçirilmeli” dedi. ANSİAD’ın siyaset üstünde davranan bir kurum olarak bu konuda uyarılarda bulunmayı kendisine görev edindiğinin altını çizen Başkan Akıncı, “Elektrik zamları sonucunda gelen fahiş faturaların vatandaş olarak, işletmeci ve sanayici olarak herkesi ciddi şekilde etkilediğini görebiliyoruz. Kamulaştırma konusu tekrar masaya yatırılmalı, çünkü özelleştirmeler sonucunda elektrik zamları ve farklar hepimizin malumu” diye konuştu. Fatura farklarının çok ciddi sorun olduğunu belirten Başkan Akıncı, “Bir kriz yaşanıyor ve bunun faturası maalesef vatandaşa kesiliyor. Yapılan zamlar ve iş hayatının, sanayideki enerji maliyetlerinin çok fırlaması, üretimin çok büyük maliyetli hale getirilmesi altından kalkamayacağımız yüklere yol açtı” dedi.

TURİZMİ GİDER KRİZİ BEKLİYOR

ANSİAD Üyesi Hasan Ali Ceylan, Türkiye’nin 2020 yılı sonu itibariyle 1 milyon 20 bin turizm işletme belgeli yatak kapasitesi olduğunu kaydetti. Türkiye’de turizme arz edilen yatağın yüzde 40’ını Antalya’nın karşıladığını dile getiren Ceylan, “Antalya Türkiye’ye varışı olan turistin yüzde 30’una ev sahipliği yapıyor. Bu da bizim turizmimizin Nisan-Kasım arasında yoğunlaşmasından kaynaklanıyor. Aslında Antalya turizmi diğer aylarda da yolcu alıyor olsaydı 2019’daki 15 milyon yolcusu tahminen 20 milyonlara geliyor olacaktı” diye konuştu. 2022 yılında Türkiye ve Dünya’da birçok mal ve hizmetin fiyatının artmasına rağmen fiyatı artmayan ender şeylerden birinin seyahat ve konaklama olduğunun altını çizen Hasan Ali Ceylan, “Ciddi manada elektronikten emtiaya kadar her türlü ürünün fiyatı artarken turizmde fiyatların artmadığını görüyoruz. Bu şekilde devam etmesi halinde 2022 yılında turizmi ciddi manada bir gider krizi bekliyor” dedi.

MALİYET ARTTI FİYATLAR YERİNDE SAYIYOR

Turizm otel ve tesislerinin yapım ve yenileme maliyetlerinin ciddi oranda arttığını işaret eden Ceylan, “Bizler daha önce ortalama bir odayı arsa maliyetlerinden bağımsız olarak 50 bin Euro ile 65 bin Euro arasından mal ederken şu anda görülüyor ki 75 bin ile 100 bin Euro arasından yeni maliyetler ortaya çıkacak. Mevcutta yapılmış olan otellerin ve tesislerin değerinin artması gibi pozitif bir etki yaratırken yeni yapılacak tesislerin veya tadilatların da önünde bir engel olarak kenarda duruyor” diye konuştu. Doğalgaz ve elektrik kullanım bedellerinin çok yüksek olmasına değinen Hasan Ali Ceylan, “Biz 2019 yılında 0.056 Euro/Cent enerji bedeli hesaplarken şu anda 0.090 Euro/Cent olarak hesaplıyoruz, neredeyse iki katına çıkmış durumda. Çok uçuk örnekler var ayçiçek yağı gibi. Diğer temel gıda ürünlerinde de ciddi bir artış var, turizmcinin karşı karşıya olduğu giderler söz konusu” dedi. 2020 yılında Euro kurunda artış ya da turizm fiyatlarında artış olmazsa turizmciyi 2019’dan daha kötü bir yıl beklediğini kaydeden Hasan Ali Ceylan, “Buna istinaden geçen yıl yüzde 1 KDV’yle çalıştığımız sezonda yüzde 8 KDV’yle çalışacağız. Yani yüzde 7’lerde zam bile yapsak devlete KDV olarak dönecek. Kısaca benim öngörüm herhangi bir turistik tesisin 2022 fiyatlarına yüzde 15-18 arasından bir zam yapamaması halinde 2019’dan daha kötü bir yıl turizmciyi bekliyor olacak, sayılar iyi bile olsa” diye konuştu. (Haber Merkezi)



Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!

Yorum Yapın

Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.


Benzer Haberler