Şahin, “Davamızda haklıyız”

• 05 Temmuz 2022
• 364

Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Sınırlı Sorumlu Manavgat Turizm Geliştirme Kooperatifi arasında yaşanan su üstü sporu parkurları noktaları geriliminde, bugüne kadar turizme zarar gelmesin diye seslerini çıkarmadıklarını belirten S.S. Manavgat Turizm Geliştirme Kooperatifi Başkanı Ömer Şahin, “Tekrar ve yeniden sorunların yaşanmaması adına; yerel idarecileri aklıselime mülki idarecilerimizi de kaçak işletmeye müsaade etmemeye davet ediyorum. Biz, kooperatif olarak haklıyız. Sorunun sebebi değil mağduruyuz” dedi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Manavgat Belediyesi’ni kanunsuz ve usulsüz bir şekilde su üstü sporu parkurları noktalarını kiraya vermekle suçlayan S.S. Manavgat Turizm Geliştirme Kooperatifi Başkanı Ömer Şahin, düzenlediği basın toplantısında “Biz buraları bir iyi niyetle, uzlaşıyla çözülmesinden ve hukuki süreçlerin bitmesinden yanayız. Ama maalesef Büyükşehir Belediye Başkanı bize randevu vermediği için biz bu doğruları kendisine anlatamadığımız için biz böyle bir sürece giremiyoruz. Hukuksuz olarak bize verilmedi, başkalarına hukuksuz verilmiş olması netleşti. O zaman bizim tazminat hakkımız çıktı. Biz de tazminat davası da açtık” diye konuştu.

CAN GÜVENLİĞİ SIFIR

Şu anda işletilen su üstü sporu parkurları noktalarının yasal durumunun olmadığını, kaçak ve usulsüz olduğunu iddia eden Şahin, “işletme belgesi olmayan noktalar. Buralarda bir kaza bela olduğunda Allah’a muhafaza, buraların ne sigortası var, ne üçüncü şahıs sigortası var, ne belgesi var. Şu anda buraları tamamen kanunsuz, usulsüz ve kaçak. Bakın bu, bu usulsüzlüğün devam ettiğini gösteren mahkeme tutanağı da elimizde. Danıştay’ın aldığı kararı biz diğer ilçelerde de uygulansın deseydik, Antalya’nın bütün ilçelerini işlevsiz hale getirirdik. Ama ne kimsenin ekmeği ile oynamaya bizim niyetimiz var ne de turizme zarar vermeye niyetimiz var. Şu anda sezonun ortası, sahil güvenlik bir taraftan gidiyor, jandarma bir taraftan gidiyor, Kaymakamlık kapatma kararı veriyor. Yani bu Manavgat’a verilecek bir vebal değil” diye konuştu.

Su sporları işletmelerinin yasal olmadığı için işletme belgesine de sahip olmadığını vurgulayan Şahin, “İlgili kurumların denetimi ile kurumun işletme belgesini alması gerekir. Bu belge kapsamında işletme araçlarını sigortalatır, üçüncü şahısları yani bu araçlara binen turistleri, vatandaşları sigortalatır. Bu işletme belgesinin olmaması dolayısıyla orada sigorta yok, kanuna uygun bir durum yok. Maalesef tehlikeye açık, maalesef kontrol yok. Turistin veya buraya gidecek vatandaşın, insanın can güvenliği yok, sıfır” diye konuştu.

PANDEMİ NEDENİYLE ZARAR ETTİK

Pandemi döneminde işletmelerinin bir dönem kapalı bir dönem de kısmen çalıştığını ifade eden Şahin, “Uzun zaman önceleri otel sahiplerince İşletmeye verilen bu noktalar, bir dönem belde belediyelerince, daha sonra da Kaymakamlık Köylere Hizmet Götürme Birliği'nce kiraya verilmiştir. Büyükşehir yasasından sonra da bu noktalar Antalya Büyükşehir Belediyemizce ihale edilmiş, kiraya verilmiştir. 2018 yılında yapılan ihale ile 2020 yılı Eylül ayının sonuna kadar bu noktaların işletmeciliğini kooperatif olarak biz yaptık. 2020 yılında malum olduğu üzere, yaşadığımız pandemi dolayısıyla iş yapamadık; ancak kiracılık sorumluluklarımızı tam anlamıyla yerine getirdik ve Büyükşehir Belediyemize olan borçlarımızı tamamen ödedik. Hatta Antalya'nın diğer tüm ilçelerindeki işletmecilerin neredeyse hepsinin belediyeye borcu varken; tek borcu olmayan ilçe Manavgat, dolayısıyla da kooperatifimizdir. Biz bu durumu ifade eden ve süre uzatım talebi konulu dilekçemizi sözleşme süremizin bitimine 3 ay kala B Ş. Belediyemize ilettik. Önce;” ihale işlemleri sırasında kooperatifinize haber verilecektir” denilmesine karşın her hangi bir bilgi verilmeksizin; bu alanlar kapalı ihale usulü ve tek katılımcı ile Manavgat Toros Et Süt Ticaret Anonim Şirketi 'ne usulsüz ve hukuka aykırı bir şekilde ihale edildi. Daha önce kooperatif üyesi olarak işletmecilik yapan arkadaşlardan bir bölümü mağdur edilirken; Manavgat Belediye Başkanının onay verdiği kişiler işletmeci oldular” diye konuştu.

DANIŞTAY İHALELERİ İPTAL ETTİ

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı ihalelerin iptali için Danıştay’a başvurduklarını belirten Şahin, “Danıştay 13. İdari Dava Dairesi'nin 2021/1824 Esas ve 2021/2254 Karar sayılı kararı ile bu usulsüz ve hukuka aykırı ihale kesin olarak iptal edildi. Buna rağmen kooperatifimiz için Manavgat Kaymakamlığı tarafından alınan tahliye kararı, kepçelerle keyfi yıkım kararı şeklinde uygulandı. Tabiri caizse arkadaşların işletme noktalarındaki ahşap binaları başlarına yıkıldı. Bu tahliye ve yıkım kararma karşı açmış bulunduğumuz iptal davası da Antalya 3. İdare Mahkemesi 2021/688 Esas sayılı dosya ile devam etmektedir. Sezon içinde Manavgat adına basınlık olmayalım, ilçemiz ve ilçe turizmimiz böyle anılmasın diye en ufak bir tepki bile vermedik. Oysa buralar neredeyse 2 yıldır Büyükşehir Belediyemizin "umursamazlığı” ve Manavgat Belediye Başkanının himayesinde; kaçak, hukuksuz ve işletme belgesi olmaksızın işletilmektedir.

Biz süreçle ilgili dosyamızı hazırladık, CHP, İyi Parti, MHP, Ak Parti il başkanlarına bilgilendirme yaptık. Antalya Büyükşehir Belediyesi meclis üyelerine bilgi mektubu gönderdik. Muhittin Böcek'e ilgili dosyayı sunduk. Hem Büyükşehir genel sekreterinden hem de Muhittin Böcek'ten üçer defa randevu istedik ancak bu randevular verilmedi ya da verdirilmedi.

Danıştay 13. İdari Dava Dairesi'nin ihalenin iptali kararından sonra mahkeme kararını boşa çıkartmak ve kararın arkasından dolaşmak olarak görülen bir uygulamayla hem de büyük Manavgat yangınının ortasında Büyükşehir Belediye meclisi bir karar alarak ANTAB üzerinden yine Manavgat Belediye Başkanının onay verdiği işletmecilerle yola devam etmek istediler ve bu alanları 3.100.000,00 TL+ KDV bedel ile ANTAB'a kiraladılar. Danıştay 13. İdari Dava dairesi tarafından iptal edilen ihaledeki bedel dahi 6.100.000,00 TL + KDV iken neredeyse bu bedelin yarısına söz konusu alanlar ANTAB'a kiralandı. Ancak görünüşte bu alanların işletmecisi ANTAB olmasına rağmen aslında bu alanlar Manavgat Belediye Başkanının himayesinde, iptal edilen ihalenin kazananı olan Manavgat Toros Et Süt Ticaret Anonim Şirketi tarafından usulsüz bir şekilde işletilmekteydi. Büyükşehir Belediye Meclisi'nin bu kiralama işlemi de tarafımızca Antalya 3.1dare Mahkemesi'nin 2021/958 Esas ve 2021/1 135 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir” diye konuştu.

Şahin bu usulsüzlüğün Manavgat Su Sporları Derneği başkanı tarafından yapılan basın açıklamasında da tescillendiğini iddia ederek, “Manavgat Su Sporları Derneği başkanı basın açıklamasıyla Manavgat Belediyesi, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Manavgat Toros Et Süt Ticaret Anonim Şirketi üçgeni içerisinde yer alan hukuka aykırı ve usulsüz pazarlıkları apaçık bir şekilde ortaya koymuştur. Burada şunu sormak gerekir ki; Manavgat Belediye Başkanı nasıl olur da kiralama yetkisi Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde bulunan ve ancak ihale usulüyle kiralanabilen bu su sporu alanları için Manavgat Su Sporları Derneği Başkanı ve Üyelerine taahhüt verebilmektedir? Bu sorunun cevabının aynı zamanda Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen tüm ihalelerin tek tek iptal ediliyor olmasının da cevabı olduğuna kuşku yoktur” diye konuştu.

Şahin konuşmasının devamında şunları söyledi, “Önemle belirtmek gerekir ki Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Manavgat Belediyesi'nin bu hukuka aykırı ve usulsüz ihaleleri sebebiyle en büyük zarara uğrayan Hazine'dir. Zira Antalya Büyükşehir Belediyesi söz konusu su üstü sporu parkur noktalarını Manavgat Kaymakamlığı ile aralarında imzalamış oldukları protokol kapsamında kiralamaktadır. Bu protokolün 5. Maddesinin a bendine göre "Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığınca kiracı/işletici üçüncü kişilerden alınacak cari yıl kira bedelinin cari yıl maktu kira bedelinden fazla olması halinde cari yıl kira bedelinin fazla olan kısmının yüzde otuzu maktu kira bedeline ilaveten ayrıca Hazineye arz bedeli olarak ödenir”. Görüleceği üzere Antalya Büyükşehir Belediyesi gerçekleştirmiş olduğu usulsüz ihaleler sebebiyle kasıtlı olarak Hazineyi zarara uğratmaktadır. Görüleceği üzere burada bahsi geçen usulsüzlükler sebebiyle sadece kooperatifimiz değil, hem Manavgat'ta yaşayan bölge halkı, hem de dolaylı olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamı zarar görmektedir.

Fiili durumda kaçak işletmecilik devam ederken, Antalya Valiliği tarafından bu alanların işletilmesinin engellenmesine yönelik bir yazı yayınlandı. Ancak bizler yine Manavgat ve Turizmimizi düşünerek bu yazının gereği yapılsın anlamında bir girişimimiz ya da dilekçemiz söz konusu olmadı. Büyükşehir bu yanlışından döner diye iyi niyetimizi hiç kaybetmeden bekledik. Ancak sezon bitti ay geçti, bu boş geçen süreçte hiçbir şey yapmadan bekleyen Büyükşehir Belediyemiz, sezon başladıktan bir süre sonra adı açık ihale olan ancak içeriği "Biz burayı Manavgat Belediye Başkanının uygun göreceği yapılara vereceğiz dedikleri bir ilanı kamuoyuna duyurdular. 26 Nisan 2022 tarihinde yapılması planlanan bu ihale de yine tarafımızca Antalya 5. İdare Mahkemesi'nde açılan iptal davası sonucunda 2022/492 Esas ve 2022/485 Karar sayılı karar ile iptal edildi.

Bizler Kooperatif yönetimi olarak hakkımızda asılsız ve mesnetsiz iftira atılmasına, güya basın toplantılarına rağmen konuyu basın aracılığı ile kamuoyuna taşımamak genel anlamda bilgi vermemek adına arkadaşlarımızdan gelen baskılara rağmen direndik.

Ancak geldiğimiz noktada yazdığımız dilekçelerde de belirttiğimiz üzeresoruyoruz

Antalya’nın diğer tüm ilçelerinde su üştü sporu parkur noktalarının yeni dönem işletmeleri, eski işletmecilerine ( dernek, şahıs, şirket, kooperatif) verildiği halde -ki doğru olan bu idi- Manavgat’ta neden farklı bir uygulama yapıldı?

Biz sorunun doğru cevabını biliyoruz. Biz yetkililerin de bildiğini biliyoruz. Ancak birileri bilmek ve görmek istemedi. Genel sekreterinin hukukçu olduğu ve birçok hukukçunun çalıştığı koskoca Büyükşehir Belediyesi aynı konu ile ilgili 3 defa duvara toslattırılmaz, toslattırılamaz. Bu neyin inadı, bu neyin kaprisidir? Büyükşehir Belediyesine bu yanlışı kim yaptırıyor?

Biz bu sorunun da cevabını biliyoruz. Hatta mahkeme süreçleri öncesi, mahkemeler sürecinde ve mahkeme süreçleri içerisinde ve mahkeme kararlarının tebliği aşamasında neler yaşandığını hususunda da birçok bilgimiz var. Gerekirse kamuoyuna bunları da anlatır, açıklarız. Söz konusu ihale süreçleri ile ilgili olarak halihazırda yetkililer hakkında özellikle ihaleye fesat karıştırma ve birçok suçtan Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda da bulunduk. İlgili soruşturma halen devam etmektedir.

Şimdi hem soruyor hem de yetkilileri göreve davet ediyoruz

Geçen yıllarda olan, geçen hafta da olup Türkiye gündemine gelen kazalarda Allah muhafaza bir ağır yaralanma ya da ölüm olsa idi bunun vebalini ve sorumluluğunu kim üstlenecekti? Turizme ya da bölgemize vereceği zararı kim karşılayacaktı?

Antalya'nın diğer ilçelerinde yapılan uygulamanın Manavgat'tan esirgenmesi sonucu oluşan kamu zararını ve yaşanan tedirginlikleri kimler üstlenecek?

Geçmişte kooperatif buraları ihale ile aldığında işletmeci olarak verdiği üyelerin % 90’ı (Hatta bir tanesi de CHP Manavgat ilçe yönetiminde idi) CHP'li idi ve bu konuyu hiçbir zaman siyasallaştırmadığı halde olayı bu kadar kişiselleştirmenin ve siyasallaştırmanın vebalini kim üstlenecek?

Tekrar ve yeniden sorunların yaşanmaması adına; yerel idarecileri aklıselime mülki idarecilerimizi de kaçak işletmeye müsaade etmemeye davet ediyorum. Biz, kooperatif olarak haklıyız. Sorunun sebebi değil mağduruyuz” (Ömer KARÇA)