“Reform yapılmadan geçen her gün kayıptır”

  • 02 Temmuz 2019
  • 411

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis üyelerinin katılımıyla yapıldı. Meclis Başkan Vekili Hatice Öz’ün başkanlığında gerçekleşen toplantıda bir konuşma yapan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Oda faaliyetlerinin yanı sıra, kent ve ülke gündemine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

 

KOSGEB Yurtdışı İş Gezisi desteğiyle Letonya’da İş Forumu ve ikili görüşmeler gerçekleştirdiklerini anlatan Davut Çetin, “Letonya TSO, Letonya Yatırım ve Kalkınma Ajansı, Jelgava Business Park ziyaretlerimiz oldu, yetkililerle görüştük. Letonya küçük bir ülke, ama bir Avrupa Birliği üyesi olarak önem taşımaktadır, ayrıca coğrafi konumu çeşitli avantajlar sağlamaktadır.

Letonya Büyükelçisi, daha önce odamızı ziyaret etmişti, bu organizasyona da bizzat katıldı ve destek oldu. Toplantıda B2B görüşmeleri yapıldı.  Letonya, Litvanya gibi Baltık ülkeleri Antalya’yı çok seven ülkeler. Türkiye’de 44 Letonyalı şirketin 11’i, yani dörtte biri Antalya’da. Bizim artık dünyanın her yerinde olmamız, yatırım ve ihracat fırsatlarını araştırmamız gerekiyor.

Bir diğer yurtdışı organizasyonumuz inşaat sektörümüzün Özbekistan gezisi oldu. Erol Bey ve ağırlığı 30. grubumuzdan olan arkadaşlarımız kendileri organize oldular, Odamız görüşme ve randevuları ayarladı ve güzel bir çalışma başlattılar. Urgenç şehrinde görüşmeler yaptılar, Harezm Bölge Valiliği ile Odamız arasında işbirliği anlaşması imzaladılar. Bu organizasyonun da yararlı olduğuna inanıyorum” dedi.

Konuşmasında İstanbul belediye başkanlığı seçimine de değinen Davut Çetin, “İstanbul seçimi nihayet bitti. Ekonominin sıkıntılı döneminde reform yapılmadan geçen her gün kayıptır, dolayısıyla çok zaman kaybettik. Umarım ki, kaybedilen zamanı telafi edecek adımlar atılır. Seçim akşamı bütün siyasilerden olumlu mesajlar geldi. Sayın Ekrem İmamoğlu da birleştirici açıklamalar yaptı, kendisine başarılar diliyoruz. Seçim sonuçlarının olgunlukla karşılanması demokrasimiz adına olumlu olmuştur. Artık siyasi gerilimin yerini uzlaşma ortamına bırakmasını ve reform gündemine dönülmesini diliyoruz. Genellikle ekonomi gündemine dönülmeli diyoruz, ama yargı reformu ve siyasi uzlaşma da ekonomik reformlar kadar önemlidir. Bunu da unutmamalıyız.

Ülkemizin hem dış siyasette hem ekonomide önemli sorunları vardır. Bu sorunları ancak iktidar ve muhalefet birlikteliğiyle aşabiliriz” diye konuştu.

SAYIN DIŞİŞLERİ BAKANIMIZIN İŞİ OLDUKÇA ZORDUR

Dünyada önemli gelişmeler yaşandığını vurgulayan Davut Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Bildiğiniz gibi, Japonya’daki G20 zirvesi büyük bir önem taşımaktadır. ABD Başkanı Trump, ticaret savaşı tehditleriyle dünya ekonomisinde güveni azalttı. Şimdi bir anlaşma olmazsa güvensizlik iyice artacak ve dünya ekonomisi daha sorunlu hale gelecektir.

Cumhurbaşkanımız ve Trump arasındaki görüşme de önemli bir konudur. ABD Kongresi Türkiye’ye yaptırım konusunda ısrarlıdır. Bu sorunu ulusal bağımsızlığımızdan taviz vermeden aşmamız gerekiyor.

Diğer ciddi bir konu Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’yle yaşanan sorunlardır. Rum yönetimi Doğu Akdeniz’de doğal gaz ve petrol aramaları başlattı ve son olarak bir Amerikan şirketiyle doğal gaz satış anlaşması yaptı. Bizim gemiler de Kıbrıs açıklarında arama yapmaya başlayınca Yunanistan’dan ve Avrupa Birliği’nden Türkiye’ye tepkiler başladı, Yunan ordusu alarm vaziyetine geçirildi. Türkiye 1995’te Güney Kıbrıs’ın AB’ye başvurmasına, 2004’te AB’ye üye alınmasına sessiz kaldı, şimdi bunun sonuçlarını yaşıyoruz.

Suriye’de bir taraftan ABD-İsrail, diğer taraftan Rusya-İran ve Esat yönetimi arasında zor bir dengeyle karşı karşıyayız. Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle aramızda sorunlar devam ediyor. Çin ile ilişkilerimiz de gerekli düzeyde değil. Çin’de bazı kaynaklara göre 1 milyon Uygur eğitim kampı adı altında cezaevlerinde tutuluyor ve Çin bu nedenle Türkiye’ye mesafeli duruyor. Türkiye’yi etkileyecek  bir başka konu ABD’nin İran ambargosudur.  İran ilk defa petrol ihraç edemez hale geliyor, bu durum bizi de etkileyecektir. Sayın Dışişleri Bakanımızın işi oldukça zordur, zira bu kadar cephede birden mücadele etmek kolay değildir.

DİPLOMASİ SEFERBERLİĞİ BAŞLATILMALIDIR

Türkiye’de oturduğumuz yerden konuşmanın faydası yoktur, sesimizi dünyaya duyurmalıyız. Bütün siyasi partiler biraraya gelmeli, ortak komiteler oluşturulmalı ve bir diplomasi seferberliği başlatılmalıdır.

Dış politikada güçlü olmanın koşulu iktidar ve muhalefet arasında işbirliği olmasıdır. Muhalefet partilerinin ve hatta özel sektörün yurtdışı temasları dış politika için gereklidir. Dış politikada güçlü olmanın bir diğer koşulu güçlü, özgür, itibarlı bir medya olmasıdır. Türkiye’nin dünyadaki imajının zedelenmesi ve ekonomideki sorunlar da dış politikada elimizin zayıflamasına neden olmaktadır. İktidar, muhalefet ve özel sektör olarak bu konuda yeni adımlar atmalıyız.

Dünyada faizlerin düşmeye başlaması, Türkiye için olumlu bir gelişmedir. Dış politikada bir terslik olmazsa dünyada ucuz para bizde borsaya ve dövize olumlu yansıyacaktır. ABD ile sorun çözülürse, yargı reformu ve yapısal reformlar başlarsa ekonomide bir toparlanma görmeyi ümit ediyoruz.

(Haber Merkezi)



Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!

Yorum Yapın

Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.


Benzer Haberler