“Siyasetin dili ayrıştıran değil, birleştiren olmalı”
Siyasilerimizden sıkça duyduğumuz bu söze katılmamak “hayır” demek mümkün değil. Dolayısıyla ülke genelinde olduğu gibi yerelde de; sürdürülen siyasetin toplumu kutuplaştırmaktan uzak, kucaklayıcı ve bütünleştirici olmasını arzu ederiz. Biliriz ki; böyle hareket edildiği taktirde birlik ve beraberlik daha kolay sağlanır, başarı daha kolay yakalanabilir.
Hizmet de öyle.
Belirli makamlarda oturanların belli bir gruba, zümreye, ideolojiye hizmet etmesi değil, herkesi hedef alması beklenir.
Keza “Birlik ve beraberlik” sözcüklerini de çokça duyar, kullanırız.
“Manavgat için, Manavgat’ın geleceği için” diyerek başlayan nice toplantılar gördük, nutuklar dinledik.
Başarabildik mi? siz söyleyin…
Keşke….
Üzülüyor insan.
Üstelik birleştirici bir gücü olan sporda yaşadıklarımızdan sonra…
Büyük emeklerle Bölgesel amatör lige çıkma başarısı gösteren Manavgat Belediyespor futbol takımımıza ne kadar seviniyorsak, 3.lig’den bir alt lige yani yine BAL ligine düşen Evrenseki Manavgatspor’umuza da bir o kadar üzüldük.
El ele, sırt-sırta verip güçlü ve hedefi olan bir takım yaratmak yerine kısır çekişmelere girdik.
Oysaki;
Evrenseki Belediyesinden sonra Manavgat Belediyesi bu takıma sahip çıkabilmeliydi.
O süreçte yaşanan borç-devir konularının içyüzünü tam olarak bilmiyoruz.
Konu hem Başkan Sözen hem de Kulüp Başkanı Mahmut Şeker ve Teknik sorumlu Kamil Atalay tarafından kamuoyuna farklı farklı yansıdı.
Ama şu bir gerçek ki; Manavgat Belediyesi
Manavgatspor’un maç günü anonslarını yapmadı.
Manavgat stadını kullanmasına izin vermedi.
Evrenseki’deki sahadan çıkarmak istedi.
Başkan Sözen Manavgatspor yerine Kemer Tekirovaspor ‘u satın almak istedi.
Vs.vs.
Bunları pekala hatırlıyoruz.
Hatta Başkan Sözen de bir açıklamasında; yönetimin Kamil Atalay vasıtasıyla takımın deviri için 500 bin TL istediğini söylemişti.
Karşılıklı suçlamalar falan filan….
Ne oldu?
Şimdi sebep-sonuç tartışıyoruz.
Durum şu;
Bir taraftan 3.lige çıkmak için uğraşıyoruz. Diğer yandan bu ligde mücadele eden takımımıza sahip çıkamıyor, düşmesine seyirci kalıyoruz.
Bu çekişmeler arasında biz nasıl Süper lig hayal edecek ve hedef koyacağız bilmiyorum.
Bir haber sitesinde okudum.
Başkan Mahmut Şeker demeç vermiş:
“Manavgat Belediyesi sahildeki gelir kaynağımız büfeleri elimizden aldı. Paramız olmayınca gerekli transferleri yapamadık. Bu yüzden lige tutunamadık, düştük.”
Tek sebep bu mu?
Teknik yönetimin,
Birlik-beraberlik nutukları atan STK Başkanlarının,
Bizlerin Basın’ın,
Siyasilerin,
Takımına sahip çıkamayan Manavgat’lının,
Hiç mi suçu-günahı yok?
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu bünyesinde gerçekleştirilen CW Enerji Türkiye Yağlı Güreş Ligi'nin ilk güreşi olan Manavgat Belediyesi 10. Yağlı Pehlivan Güreşlerini geride bıraktık. 3 gün boyunca Manavgat Belediyesi’nin hakikaten güzel bir organizasyonunu izledik. Katılımcı Güreşçi sayısı beklenildiği gibi yüks...
Yağma yağmur, diyeceğim ama olmaz ki; Yağmur hayattır, candır. Toprak onsuz neyler? Ama gelin görün ki; artık suya kavuşma hayaliyle bekleyen topraklar giderek betonlaştı. İklimler değişti. Eskiden bereket gözüyle baktığımız yağmura şimdilerde felaket gözüyle bakıyoruz. Sebep olanı mı arıyorsunuz? Ben, siz , O, şunlar, bunlar, onlar….. O...
“Siyasetin dili ayrıştıran değil, birleştiren olmalı” Siyasilerimizden sıkça duyduğumuz bu söze katılmamak “hayır” demek mümkün değil. Dolayısıyla ülke genelinde olduğu gibi yerelde de; sürdürülen siyasetin toplumu kutuplaştırmaktan uzak, kucaklayıcı ve bütünleştirici olmasını arzu ederiz. Biliriz ki; böyle hareket...
Büyükşehir yasasının ardından bugüne geldiğimiz süreçte Manavgat Belediyesi ile Antalya Büyükşehir Belediyesi ve ona bağlı koordinasyon merkezi arasında tam manasıyla kısır bir çekişme yaşadık. Tarafların savunması bir yana, sokaktaki vatandaşta oluşan düşünce, her iki belediyenin hizmetten ziyade birbirlerinin çalışmalarını engelleme...
Haberi okumuştum ama pek de üzerinde durmamıştım. Çünkü zaman zaman Alanya basınında ve kamuoyunda zaman zaman da Manavgat basının da ve kamuoyunda benzer haberler sürekli yeralmıştır. Hatta o hale gelmiştir ki; geçmişte “Alanya il oluyor, biz niye oturuyoruz.” veya “Manavgat il olma heyeti Ankara’ya gitmiş, hemen biz de gidelim&rdquo...
Neredeyse tamamen turizme endeksi olan Manavgat ticareti, sektörde yaşanan kriz nedeniyle hayli zorda. Gerek işletmeler gerekse bu işletmelerde özellikle de turistik otellerde istihdam edilen çalışanlar gelecek açısından endişeli. Zira çalıştıkları otellerde doluluk oranları beklenilenin çok altında. Yıl olarak ciddi kayıplar gözüküyor. Kim &ldq...
Babam merhum Ahmet Yılmaz tarafından 5 Nisan 1966 tarihinde kendi tesislerinde basılarak günlük olarak yayın hayatına başlayan ve bugüne kadar kesintisiz yayınlanmaya devam eden Manavgat’ın Sesi Gazetemiz 50 yılı geride bırakarak yeni bir yaşa daha girmenin onur ve mutluluğunu yaşıyor. Nice gazetelerin ancak kısa soluklu varolabildiği yarım asırlık bu süreç...