Haftanın konuğu: Yazar Aslı Babacan

Yılmaz Ali: Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Aslı Babacan: 1982 yılında Samsun’da doğdum. Kocaeli Üniversitesi’nde okudum. Yazmaya olan ilgim lise yıllarında başladı. Şu anda Manavgat’ta yaşıyor ve Evliya Çelebi TML sinde Servis Usta Öğretici olarak çalışmaktayım.

Yılmaz Ali: Yazmaya ilk ne zaman başladınız? Sizi yazmaya iten duygu neydi?

Aslı Babacan: Lise döneminde günlük tutarak başladım. İfade edemediğim duygularımı kelimelere dökmek beni rahatlatıyordu. Yazmak, kendimi keşfetmenin bir yolu haline geldi.

Yılmaz Ali: Kaç kitabınız var? İsimleri nelerdir?

Aslı Babacan: Şu ana kadar bir kitabım var Kıyıya Vuran Şiirler. Serbest yazım tekniğiyle yazılmış bir şiir kitabıdır.

Yılmaz Ali: Yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Örneğin, hangi ortamda kendinizi daha verimli buluyorsunuz?

Aslı Babacan: Sabah erken saatlerde yazmayı seviyorum. Sessiz bir ortamda, loş bir ışık ve yanımda kahvem olduğunda kendimi daha verimli hissediyorum. Yazarken mutlaka bir defterim ve kalemim de olur, not almayı severim.

Yılmaz Ali: Kitaplarınızı yazarken gerçek yaşam hikâyelerinden etkileniyor musunuz?

Aslı Babacan: Kesinlikle etkileniyorum. Bazen tanık olduğum ya da duyduğum bir olay, hikâyemin çıkış noktası olabiliyor. Gerçek hayatın içinde büyük bir kurgu potansiyeli var.

Yılmaz Ali: Kitaplarınızı yazarken duygu yoğunluğu yaşıyor musunuz?

Aslı Babacan: Evet, hatta bazı bölümlerde yazarken ağladığım bile olmuştur. Okura o duyguyu aktarabilmek için önce benim o duyguyu içselleştirmem gerekiyor.

Yılmaz Ali: Çocukluğunuza dair en çok neyi özlüyorsunuz?

Aslı Babacan: Mahalle arkadaşlıklarını ve sokakta özgürce oynayabildiğimiz zamanları çok özlüyorum. Şimdiki çocuklar o sıcaklığı pek yaşamıyor.

Yılmaz Ali: Etkilendiğiniz yazarlar kimlerdir?

Aslı Babacan: İlk okulda Kemalettin Tuğcu, ortaokulda Stephen King, Agatha Christie’nin kitaplarını, lisede ise Nazım Hikmet Ran’ı severek okudum.Her üç yazarın anlatım tarzları, derinlikleri ve dili kullanma biçimleri beni hep büyülemiştir.

Yılmaz Ali: Sizce herkes kitap yazabilir mi? Yoksa yazmak yetenek gerektiren bir iş midir?

Aslı Babacan: Herkes yazabilir ama iyi yazmak için sadece yetenek değil, çok fazla emek, okuma ve gözlem gerekiyor. Yazarlık, çalışmayla gelişen bir sanat dalıdır.

Yılmaz Ali: Hobileriniz nelerdir?

Aslı Babacan: Yürüyüş yapmayı çok seviyorum. Ayrıca Türk halk müzik dinlemek beni hem dinlendirir hem de ilham verir. Ayrıca yazmayı çok seviyorum.

Yılmaz Ali: Yazın hayatınızdaki hedefiniz nedir?

Aslı Babacan:  İnsanların ruhuna dokunmak, yazdığım şiirlerin mısralarında anlaşılır olmak. Tek hedefim hikâyeleri gerçek insanlarla tanışmak. Manavgat Sanatçılar Derneğin deki yazarlarımız, ressamlarımız, sanatçılarımız gibi. Güzel dostluklar, arkadaşlıklar kurmak gibi. Fatma hocam ve Ece hocam birbirimizi tanırız ve bana her zaman neşe katan iki mükemmel insandır.

Yılmaz Ali: Yazarken zorlandığınız dönemler oluyor mu? Oluyorsa o dönemi aşmak için neler yapıyorsunuz?

Aslı Babacan: Elbette oluyor. Böyle zamanlarda yazmaya ara vermek yerine okumaya yönelirim. Yürüyüş yapmak ya da bir film izlemek de zihnimi tazeler.

Yılmaz Ali: Türkiye’deki okuma oranları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Aslı Babacan: Ne yazık ki okuma oranı hâlâ düşük. Ama genç kuşakta kitaplara ilginin arttığını görüyorum. Daha çok kütüphane ve kitap etkinlikleriyle bu oran artırılabilir.

Yılmaz Ali: Yeni yazarlara ve yazar adaylarına neler tavsiye edersiniz?

Aslı Babacan: Bol bol okusunlar, farklı türlerde yazsınlar, eleştirilerden korkmasınlar. Ve yazmayı sadece sonuç için değil, sürecin kendisi için sevsinler.

Yılmaz Ali: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Aslı Babacan: Sanatın olduğu her yerde umut vardır. Kitaplara sarılalım, çünkü her kitap yeni bir pencere açar bize. Bu güzel sohbet için teşekkür ederim, Yılmaz Ali hocam.

İnşallah kendimi doğru anlatabilmişimdir.

Saygılarımla

Yılmaz Ali