KÜRT SORUNU

Siyasette kuraldır. “Siyasetçinin niyeti dilinden” anlaşılır.

Ekrem İmamoğlu “KÜRTLER, KÜRT SORUNU VAR DEDIGI SÜRECE KÜRT SORUNU VARDIR” diyor. Kıvırıyor. “Kürt sorunu vardır” demek istiyor, ama diyemiyor.

Açıkça ifade edeyim. Ekrem İmamoğlu “Toplumu bir arada tutacak Cumhurbaşkanlığı makamını” hak etmiyor. Eger, siyasal toplumu ırk-din ve mezhep esasına göre ayırırsanız, bölünme başlar. Siyasal Toplumu eşit vatandaşlık ilkesi bir arada tutar.

TC Anayasası “EŞIT VATANDAŞLIK” ilkesini esas almıştır. Eşit vatandaşlık ilkesini esas alan bir ülkede, ırka-dine-mezhebe-sosyal ve ekonomik sınıflara göre ayırımcılık olmaz. Zira, herkes yasalar kaşısında eşittir.

Nitekim, Türkiye’de Kürt, özgürce meslek seçebiliyor. Avukat oluyor-Hakim oluyor-Polis oluyor-Bakkal oluyor. Fabrika sahibi oluyor. Müteahhit oluyor.

Kürt, özgürce okul-üniversite seçebiliyor. Öğretmen oluyor. Profesör oluyor.

Kürt, özgürce mekan seçebiliyor. İstanbul’da ev arsa sahibi olabiliyor ve yerleşebiliyor. Egede yazlık, Ankara’da kışlık sahibi olabiliyor. Türkiye’nin her yerinde iş kuruyor, yerleşiyor,

Kürt, özgürce siyasi parti kuruyor, siyaset yapabiliyor. Cumhurbaşkanı seçilen Kürt var.

Türkiye’de Kürt sorunu yok. Var diyenlerin amacı ülkeyi bölmek. Ancak, eşit vatandaşlık ilkesi sayesinde, iddialar zemin tutmuyor.

Iran-Irak ve Suriye’de Kürt Sorunu var.

1. Iran derin devlettir. Iktidardan düşene bir daha siyasi iktidar fırsatı verilmez. Med-Pers ayırımından beri bu kural uygulanır.

Alp Tigin’ in 963 yılında kurduğu GAZNE DEVLETINDEN 1924 yılına kadar, bin yıldan fazla, Iran, Türkler tarafından idare edilmiştir. 1924 yılında, İngilizler yönetimi Türklerden (Azeri kökenli KAÇAR HANEDANINDAN) aldı ve Farisilere devretti. Azınlıkta olmasına rağmen Farisiler Iranı yönetiyor.

Azınlık yönetimi oligarşiktir. Başkasına, siyaset ve ekonomik güç olma hakkı tanımaz. Nitekim 1946 yılında Iran Kürtleri MAHABAT CUMHURIYETI adı altında bir devlet kurdular. 6 ay yaşadı. Farisiler, siyasi oluşumu yerle bir etti. Kurucular idam edildi. Kuzey Iraka kaçabilen siyasiler kurtuldu. Geri kalan Kürt ahali dağlara sürüldü. Şehirlere inmesi yasaklandı.

Iranda Kürde şüphe ile bakılır. Devlette ve ekonomide yükselmesine izin verilmez. Iran’da KÜRT SORUNU vardır.

2. Irak Kürtleri.

Araplar, Kürtleri tarihin her döneminde dışlamışlardır. Nedeni, Kürtlerin Irani Kavim olmasından kaynaklanıyor. Iran-Arap düşmanlığı, MÖ 2000 lere kadar iner.

Araplar, Kürtleri “ABDEST BOZAN MILLET” diye tanımlar. Evlenmezler. Akrabalık ilişkisi kurmazlar. Ayırımın kökeni sosyolojiktir. Siysal yapıyı da etkiler. Nitekim Saddam döneminde siyasi taleplerine cevap ağır oldu. Saddam, Kürtler üzerine Zehirli GAZ döktü. Türkiyeye kaçan kurtulabildi.

Irakta Kürt sorunu vardı. Saddam devrilince, Otonom bir devlet kurdular. Sorun büyük ölçüde çözüldü.

3. Suriye Kürtleri.

En acısını Suriye Kürtleri yaşamıştır. Suriye Baas Partisi ve Esad Rejimi, Kürtlere kimlik dahi vermiyordu. Kimlik olmadığı için, Suriye Kürdü, MEDENI HAKLARDAN yoksun yaşıyordu. Suriyede Kürt Sorunu vardı.

Devrimci Şara Hükümeti ile Kürt temsilcileri “Eşit vatandaşlık” konusunda anlaşmaya vardılar. Suriyede Kürt Sorunu çözüm sürecine girmiş görünüyor.

4. Türkiye Kürtleri

Kürtler ile Türkler bin yıldan beri aynı coğrafyada yaşıyor. Tarihin hiç bir döneminde, Türkler, Kürtleri dışlamadı. Nedeni, dine dayanıyor. Kürtler Şafi, Türkler ise Hanefidir. Hanefilik ve Şafilik Sünni Mezhebinin alt koludur. Her iskisi de Sünni sayılır. Türkler mezhep birliği sayesinde, Kürtler ile evlenmişler, aile kurmuşlardır. Akarabalık tesis etmişledir.

Uzaktan, yakından Kürt ile akraba olmayan Türk yok gibidir. Örneğin ben Karadenizliyim. Ama, Amcazadem Elazığlı bir Kurt kızı ile evlendi. Elazıga yerleşti. Kardeşim Kadirin eşi, Urfalı dır.

Zaman öyle işlemiştir ki, Türk ile Kürt ayrılmaz bir bütünün parçalarına dönüşmüştür. Türkiye’de sosyolojik açıdan Kürt Sorunu yoktur. Batının yarattığı, Türkiye’yi bölme sorunu vardır.