
TAKDİR ETMENİN GÜCÜ
huseyinozcan@manavgatinsesi.com
İyi bir evlilik ve mutlu bir yuva bir insanın bu dünyada sahip olabileceği en değerli şeydir. Bütün o takıların pahalı taşların ışıltısını bir araya getirseniz yine de onun çekiciliğine ulaşamaz. İyi bir evlilik ise eşlerin kusursuz olmasıyla değil, kusurları örtmeleriyle oluşur. Bir kişi kendi kusurlarını görebilecek olgunluğa eriştiğinde eşinin kusurlarını mazur görme olgunluğuna da ulaşmış demektir. Adil ve dürüst bir insan, eşinde aradığı kusurların eğer isterse çok daha fazlasını kendisinde görebilir. Eşinin iyi yanlarından ziyade eksik taraflarını görmeye hevesli olan kişi samimiyetsiz, iradesiz ve sorumluluk almaktan kaçan adi bir korkaktır.
Kendinize sorun, eşinize en son ne zaman iltifat ettiniz. Sizin için yapmış olduğu bir fedarkarlığı hangi sözünüzle takdir ettiniz. Onun eşsiz olduğunu ve bu hayatta karşınıza çıkan en güzel şey olduğunu ona söylediğiniz oldu mu? Dünyaya tekrar gelseniz yine onunla evlenmek isteyeceğinizi biliyor mu? Bugüne kadar eşinize kendisini özel hissettirecek ne yaptınız? Yoksa eşiniz kötü birisi ve siz bu dünyanın en bahtsız insanı mısınız? Onu bu kadar kusurlu ve zayıf görürken onunla birlikte yaşamak zorunda olma düşüncesi katlanılmaz olmalı. Her insanın güzel söze ve takdir edilmeye ihtiyacı vardır. Onu sonsuz şekilde seviyor olmanız yeterli değildir, bunu ona göstermek ve hissettirmek zorundasınız. Sevginizi ifade etmeniz ona ait bir kolyeyi boynuna takmak, susmak ise kolyeyi cebinizde gezdirmek gibidir.
İnsanın eşi için yapabileceği onca iyi şey ve söyleyeceği onca güzel söz varken bunların hiçbirini yapmayıp onda kusur araması ancak karakter düşüklüğü ile açıklanabilir. İnsan kendisine karşı dürüst olmayı başarabildiği ölçüde karşısındakine adil davranabilir. Kendisini önceleyip kutsayan biri için yalnızlık en iyi seçenektir. Kişinin kendisiyle ilgili olumlu düşünceleri gerçekçi değildir. Eşinin gözünden kendisini görme becerisine eriştiğinde gerçek değerini ve ulaştığı en yüksek mertebeyi görme imkanı bulabilir.
Makul insanlar daima iyiyi ve güzel olanı arar. Eksiklikleri gidermek ve kusurları hoşgörmek suretiyle kendilerine sakin ve dingin bir hayatı layık görürler. Başkalarının onlar için öngördüğü sağlıksız ve ölçüsüz bir yaşam biçimini benimsemezler. İçinde saygı barındırmayan sevginin kalıcı mutluluk getirmeyeceğini bilakis saygının sevgiyi ölümsüz kılacağını bilirler. Geçici övgüler almak için sürdürülmesi mümkün olmayan sevgi gösterilerinde bulunmazlar. Önemli olan her şartta makulu aramaktır. Davranışlarda tutarlı ve öngörülebilir olmaktır. Evlilik teklifinde bulunurken diz çöken bir erkekten tutarlı olmasını bekleyemezsiniz. Çünkü gerçek hayatta kimse dizlerinin üzerinde yürümez. Aynı şekilde suyun altında yüzük takan birinin sizi aşk denizinde yüzdüreceğini düşünmemelisiniz. Bunlar gerçekçi ve tutarlı davranışlar değildir. Uçuk kaçık davranışlar size romantik gelip şaşırtabilir fakat kalıcı sevinçler oluşturmaz. Sevginin gösterişe değil samimiyete ve dürüstlüğe ihtiyacı vardır. Havai fişekler patlatmak yerine içten ve samimi bir iltifat hayatınızda çok daha uzun süreli parlamalar oluşturacaktır.
Eşinize iltifat etmek için suyun üzerinde yürümesini, havada uçmasını veya görünmez olmasını beklemeyin. Sizi seviyor olması ve size güvenmesi her türlü övgüyü alması için yeterlidir. Onu itaat etmesi gereken bir köle veya her söylediğinizi onaylayan bir akılsız gibi görmeyin. Ondan sürekli birşeyler istemek yerine onun için daha fazla ne yapabileceğinizi düşünün .Ona daha fazla saygı duyun. Onunla daha fazla ilgilenin. Onu daha fazla takdir edin ve onunla daha fazla zaman geçirin.
GÜNÜN SÖZÜ: Etrafınca takdir görmeyen, beslenmeyen her duygu önce zayıflar sonra da yok olur.