Haftanın konuğu: Yazar Mehmet Yalçın

Yılmaz Ali: Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Mehmet Yalçın: 1950 Manavgat doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Antalya’da tamamladım. Daha sonra tesadüf eseri yolum Almanya’ya düştü. Yarım asırdan fazladır Almanya’da yaşıyorum. Emekli olduktan sonra yazları memleketimde geçiriyor, böylece memleket hasretini gideriyor, dostlarımla vakit geçiriyorum. Eşim de emekli olduğu için beraber vakit geçirmekten zevk alıyoruz.

Yılmaz Ali: Yazmaya ilk ne zaman başladınız? Sizi yazmaya iten duygu neydi?

Mehmet Yalçın: Global ölçekte yaşanan korona süreci hepimizi etkiledi. O süreçte hemen herkes farklı hobiler edindi. İçimden bir ses yaşadıklarımı yazmam gerektiğini söyleyince kendimi yazmaya verdim. Bir anlamda COVİD-19 döneminde yazmaya başladım da diyebilirim.

Yılmaz Ali: Kaç kitabınız var? İsimleri nelerdir?

Mehmet Yalçın: Bugüne kadar yayınlanan altı eserim var.

1-Bir Maceperestin Yaşadıkları/ günlüğü

2-Gurbette geçen bir ömür

3-Karanlık Sokak

4-Duvarın çöküşü

5-Emekçi

6-Sıradakiler

Yılmaz Ali: Yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Örneğin, hangi ortamda kendinizi daha verimli buluyorsunuz?

Mehmet Yalçın: Belki kulağa tuhaf gelecek ama 47 yıldır aynı evde kiracı olarak oturuyorum. Özellikle biz gurbetçiler için ev çok önemli. Bir anlamda eskilerin deyimiyle ailemizin kalesidir. Öyle ki evimle özdeşleştim diyebilirim. Kitaplarımı da çok sevdiğim evimin çalışma odamda yazıyorum.

Yılmaz Ali: Kitaplarınızı yazarken gerçek yaşam hikâyelerinden etkileniyor musunuz?

Mehmet Yalçın: Elbette etkileniyorum. Bana kalırsa gerçek yaşam hikâyelerinden esinlenmeyen yazar yoktur. Gurbette yaşam süren insanlar için bu durum daha da farklı.

Yılmaz Ali: Yazarken duygu yoğunluğu yaşıyor musunuz?

Mehmet Yalçın: İnsan öz yurdundan uzak kalınca haliyle duygulanıyor. Ben Gaziantep yöresi barak türkülerini çok severim. Türkülerin sözleri beni uzaklara götürür. Kimi zaman ilham olur, kimi zaman hüzünlendirir türkülerin sözleri. Zaten eskinin her şeyi güzeldir.

Yılmaz Ali: Çocukluğunuza dair en çok neyi özlüyorsunuz?

Mehmet Yalçın: Çocukluğum fakirlikle geçtiği için neyi özlediğimi inanın bilmiyorum. Yarım asrı gurbette geçiren biri olarak içimdeki en büyük özlem vatandır. Şimdi düşününce çocukken oynadığımız oyunlar geldi aklıma. Çocukluk saflıktır, güzelliktir.

Yılmaz Ali: Sizi etkileyen yazarlar kimlerdir ve neden?

Mehmet Yalçın: Yaşar Kemal bende derin izler bırakan bir yazardır. Ancak Rus edebiyatını da çok severim. Beni etkileyen şair Faruk Nafiz Çamlıbel’dir. Ayrıca sosyal medyada yazıştığım emekli öğretmen Mehmet Kaplan’ı da çok beğenirim.

Yılmaz Ali: Sizce herkes kitap yazabilirmi? Yoksa yazmak yetenek gerektiren bir iş midir?

Mehmet Yalçın: Günümüzde birçok insan kitap yazıyor. Ancak yayınlanan her kitap edebi eser niteliği taşımaz. Yazmak için insanın ciddi bir birikime ihtiyacı var. Öncelikle çok okuyup araştırma yapmak gerekiyor.

Yılmaz Ali:  Hobileriniz nelerdir?

Mehmet Yalçın: Futbol çocukluğumdan beri en büyük tutkumdu. Almanya’da da uzun yıllar futbol oynadım. Artık belli bir yaşa geldik. Yeni yerler keşfetmeyi seviyorum.

Yılmaz Ali: Okurlarınızla aranızda nasıl bir bağ var?

Mehmet Yalçın: Almanya’da yaşadığım için okurlarımla çok sıkı bağ kuramıyorum. Yılmaz Ali kitaplarımı okuyup değerlendirdi. Onun değerlendirmesi ve paylaşımları beni çok mutlu etti. Bu tarz paylaşımlar beni mutlu ediyor. Almanya’da da okurlarım var. Zaman zaman kitaplarım üzerine sohbet ediyoruz. Bir yazar için okurla buluşmak ve kitaplar üzerine sohbet etmek gibisi yok.

Yılmaz Ali: Yazın hayatınızdaki hedefiniz nedir?

Mehmet Yalçın: Yazın hayatımda hedefim daha fazla okuyucumun olması. Zira yazdığım her kitapta Almanya’da yaşadığım iyi ve kötüleri gurbetin zorluklarını yazarak okuyucuyu bilgilendirmeye çalıştım.

Yılmaz Ali: Yazarken zorlandığınız dönemler oluyor mu? Oluyorsa o dönemi aşmak için neler yapıyorsunuz?

Mehmet Yalçın: Ben yetmiş yaşında yazmaya başladım. Hayat birikimim oldukça fazla ve yazacak çok şey var. Kısa sürede altı kitap yayınladım. Yazmaya devam ediyorum.

Yılmaz Ali: Türkiye’deki okuma oranları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Mehmet Yalçın: Takip ettiğim kadarıyla ülkemizde okuma oranları oldukça düşük. Bu durum beni çok üzüyor. Avrupa’da toplu taşıma araçlarında, parklarda, kafe ve iş yerlerinde okuyan insanları görmek mümkün. Manavgat, güneyinde Akdeniz, kuzeyinde Toroslar, barajları ve ırmaklarıyla cennet gibi bir yerdir. Okumak ve yazmak için müthiş doğal güzellikleri var.

Yılmaz Ali: Yeni yazarlara ve yazar adaylarına neler tavsiye edersiniz?

Mehmet Yalçın: Edebiyat ciddi bir iştir. Yazar adaylarına öncelikle çok okumalarını tavsiye ederim. Mesele sadece yazmak değil, kişinin kendisini yetiştirmesi gerekiyor.

Yılmaz Ali: Manavgat sanat adına büyük işler yapıyor. Sizin de bu konuda bir öneriniz var mı?

Mehmet Yalçın: Memleketten uzakta bir yaşam sürüyorum. Bazen orada olmayı ve sanat anlamında katkı yapmayı çok istiyorum. Manavgat’ta sanat adına çok güzel işler yapılıyor. Sosyal medyadan takip ediyorum. Manavgat’ın Sesi gazetesindeki bu söyleşiler bile büyük başarı.

Yılmaz Ali: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Mehmet Yalçın: Öncelikle bana köşenizde yer verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Sağlıkla, huzurla ve edebiyatla kalın,