Köşemizin bu haftaki konuğu Manavgat için önemli bir yere sahip olan yazar Dilek Nazlıoğlu oldu. Ona gerçek bir Manavgat sevdalısıdesem yeridir sanırım. Vaktinin büyük bir bölümünü yazmaya adayan Dilek Nazlıoğlu, aşk romanlarıyla tanınmış olsa da hem çocuk edebiyatında hem de fantastik roman dalında da oldukça iddialı konuma geldi. Çalışma hayatının tamamını turizm alanında yürüten hocamız, kent kültürüne hâkim bir konumdadır. Hocamız mensubu olduğu bu coğrafyaya olan vefa borcunu kitaplarıyla ödemek istiyor. Dilek Nazlıoğlu’nun sohbeti keyifli, dostluğu samimi ve yüzündeki tebessümü içtendir. Hocamız sorularımıza büyük bir samimiyetle cevap verdi. Şimdi keyif alacağınız söyleşiyi okuma zamanı.

YılmazAli: Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Dilek Nazlıoğlu: 1981 Manavgat doğumluyum. Bir otelde insan kaynakları müdürü olarak çalışıyorum. Evliyim, bir kızım var. Çocukluğumdan bu yana okumak ve yazmak en büyük tutkumdu. Yeni okuduğum kitapları sosyal medya sayfamdan paylaşmayı çok seviyorum. Böylece hem yeni kitaplar hem de yeni yazarları keşfediyorum. Okur kimliğimle yeni yazarlara şans tanıyorum. Özetlemek gerekirse bu yolu kendime amaç edindim ve hedefine kilitlenen bir füze gibi bu yolda ilerlemeye devam ediyorum. Kısacası kitaplar iyi ki var.
Yılmaz Ali:Yazmaya ilk ne zaman başladınız? Sizi yazmaya iten duygu neydi?
Dilek Nazlıoğlu: Ben edebiyat için doğmuşum desem yeridir. Zira henüz okula başlamadan etrafımdaki herkese çeşitli hikâyeler anlatırmışım. Bir anlamda kendimi yazmaya hazırladım diyebilirim. Nitekim okuma yazma öğrendiğimde bir adım ileriye gidip yazmaya başladım. O günlerde içimden taşan kelimeleri öylesine yazarken bu günlerde bu tutkuya dönüştü.
Yılmaz Ali: Kaç kitabınız var? İsimleri nelerdir?
Dilek Nazlıoğlu: Bugüne kadar yayınlanan beş kitabım var. İlk kitabım Derin Kuyu (roman), ikinci kitabım Odunların Gücü Adına (çocuk kitabı), üçüncü kitabım Karnımdaki viski şişesi (roman), dördüncü kitabım Zihin Çelen (fantastik kurgu roman), beşinci kitabım Buluştur Beni Necla kitabım (roman).
Yılmaz Ali: Yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Örneğin, hangi ortamda kendinizi daha verimli buluyorsunuz?
Dilek Nazlıoğlu: Benim için hiç farketmiyor, bir anda ansızın ilham gelip beni not almam konusunda huzursuz ediyor. Gerçekten içimden taşan kelimeleri yazmazsam rahat edemiyorum. Ama en çok Ekim ayında kitap yazdığımı söyleyebilirim. Çünkü bazen yazarlar ara verir ben Ekim ayında hiçbir zaman ara vermedim.
Yılmaz Ali: Karakterlerinize kendi yaşamınızdan bir şeyler katıyor musunuz yoksa tercihiniz kurgu mu?
Dilek Nazlıoğlu: Yazarken kitap karakterlerimize kendimizden bir şey katmamamız neredeyse mümkün değil. Bu bazen babamız, bazen yakınımız, bazen bizzat kendimizden bir şey olabiliyoryani gerçekle kurguyu birleştiriyorum ben. Bazen okurlarımla kitaplarımdaki bazı karakterleri bana benzettikleri oluyor. Bu da her yazar gibi benim de hoşuma gidiyor.
Yılmaz Ali: Çocukluğunuza dair en çok neyi özlüyorsunuz?
Dilek Nazlıoğlu: Bu soruyu kime sorarsanız önünüze uzun bir liste koyabilir. Çünkü insanın en güzel zamanı hiç kuşkusuz çocukluğudur. Eğer mutlu bir çocukluk geçirdiyseniz o günlerin özlemi hep oluyor. Çocukluğuma dair çok şey özlüyorum ama en çok da bize anlatılan masalları özlüyorum.
Yılmaz Ali: Yazarken duygu yoğunluğu yaşıyor musunuz?
Dilek Nazlıoğlu: Evet ben duygularıyla yaşayan bir insan olduğum için yazarken hissederek yazıyorum. En azından benim için aksi düşünülemez.
Yılmaz Ali: Sizi etkileyen Türk ve Dünya yazınındaki önemli kalemler kimlerdir?
Dilek Nazlıoğlu: Türk edebiyatından Hüseyin Rahmi Gürpınar, yabancı yazarlardan Stefan Zweig ve GrigoriyPetrov örnek gösterebilirim.
Yılmaz Ali: Sizce herkes kitap yazabilirmi? Yoksa yazmak yetenek gerektiren bir iş midir?
Dilek Nazlıoğlu: Şu anda herkes kitap yazıyor ama o hissi veremiyor. Bence herkes kitap yazmamalı çünkü bu duygu işi. Örneğin ben heykel ve resim yapmak istiyorum ve dans etmek istiyorum ama o yetenekler bende yok, o yüzden onları izliyorum ve duygumu o şekilde gideriyorum. O yüzden herkes yapabildiğine odaklanırsa karmaşa olmaz diye düşünüyorum.
Yılmaz Ali: Hobileriniz nelerdir?
Dilek Nazlıoğlu: Yeni yerler keşfetmek, kitap okumak.
Yılmaz Ali: Okurlarınızla aranızda nasıl bir bağ var?
Dilek Nazlıoğlu: Samimi, çünkü kalemimi okuyanlar aynı sıcaklıkla yaklaşıyorlar. Hiç tanımadığım okurlarla kitabım hakkında konuşmayı çok seviyorum.
YılmazAli:Yazın hayatınızdaki hedefiniz nedir?
Dilek Nazlıoğlu: Daima daha iyi kitaplar çıkartmak. Ben geriye bakmayı severim ders almak için, ileriyi düşünürüm daha iyi olmak için. O yüzden yazılarımda da aynı hedefi önüme koyuyorum.
Yılmaz Ali: Yazarken zorlandığınız dönemler oluyor mu? Oluyorsa o dönemi aşmak için ne yapıyorsunuz?
Dilek Nazlıoğlu: Çok fazla olmuyor çünkü ben çoklu kitap yazıyorum, bir karakterde ilerleyemezsem ötekine geçiyorum. Eğer buna rağmen tıkanırsam kitap okuyorum, film izliyorum, tatile çıkıyorum. Yani oturup ilhamın gelmesini beklemiyorum.
Yılmaz Ali: Türkiye’deki okuma oranları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Dilek Nazlıoğlu: Gün geçtikçe azaldığını düşünüyorum çünkü videoların büyüsüne kapıldı herkes. Oysa okurken gözümüzde beliren dünya ile izlerken önümüzde olan evren gerçekten çok farklıdır. Birisinde sadece görürsünüz diğerinde o görüntüyü yaşar ayrıca en derininizde hissedersiniz. Bunu örnek vererek izah etmem gerekirse, bir film sahnesinde kadınla erkeği öpüşürken izlemekle o sahneyi okumak çok farklıdır. Deneyin aradaki farkı anlayacaksınız.
Yılmaz Ali: Yeni yazarlara ve yazar adaylarına neler tavsiye edersiniz?
Dilek Nazlıoğlu: Eğer yazmak istiyorsanız okuyun. Okumadan kitap yazılmaz. Yazsanız da kitabın edebi eksikliği her zaman gerçek okuyucu tarafından anlaşılır.
Yılmaz Ali: Manavgat’ta sanat adına büyük işler yapılıyor. Siz de bu işin bir parçası oldunuz. Özel bir öneriniz var mı?
Dilek Nazlıoğlu: Manavgat’ta edebiyata duyarlı bir kesim olduğu doğrudur. İlave etmek istediğim şey, hayatınızda kitaplara yer açın, onlara zaman ayırın. İnanın kitapları seveceksiniz.
Yılmaz Ali: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Dilek Nazlıoğlu: Bu güzel röportaj için teşekkür ederim.
Saygılarımla
Yılmaz Ali