Merhaba kitap dostlarım.
Köşemizin bu haftaki konuğu, kentimizin genç bir yazarı Julia Hevi Palabıyık oldu.
O, henüz bir lise öğrencisi ama yayınlanan bir kitabı ve sırada bekleyen projeleri var. Oldum olası genç kalemleri önemserim. Kişi, edebiyat yolculuğuna ne kadar erken çıkarsa o kadar çabuk olgunlaşır. Zira edebiyat tecrübe ve bilgi gerektiren önemli bir sanat dalıdır.
Sevgili yazarımız, babasının da desteğini alarak hem eğitim hayatında hem de yazarlıkla oldukça başarılı bir profil çiziyor.
Şimdi sizi sevgili yazarımızla yaptığımız bu keyifli söyleşiyle baş başa bırakıyorum.
Yılmaz Ali: Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Julia Hevi Palabıyık: Ben Julia Hevi Palabıyık. 9 Şubat 2010 tarihinde Hatay-Reyhanlı ilçesinde doğmuşum.
Yazı yazmak, çocukluğumdan beri hayatımın merkezinde. Hayal kurmayı, gözlem yapmayı ve hislerimi kelimelere dönüştürmeyi çok seviyorum. Yazmak benim için sadece bir ifade biçimi değil, aynı zamanda kendimle ve iç dünyamla bağ kurma yolu.
Yılmaz Ali: Yazmaya ilk ne zaman başladınız? Sizi yazmaya iten duygu neydi?
Julia Hevi Palabıyık:
Sanırım yazma içgüdüsel bir eylemdir. Henüz ilkokul yıllarındayken içimden bir ses yazmam gerektiğini fısıldıyordu. Zaten ilk satırlarımı ilkokul yıllarında yazmaya başladım.
O dönemde duygularımı anlatmakta zorlandığımda, defterime yazdığım küçük hikâyeler bana sığınak oluyordu.
Ailemin ve öğretmenlerimin teşviğinde bu yolda ilerledim.
Yılmaz Ali: Kaç kitabınız var? İsimleri nelerdir?
Julia Hevi Palabıyık: Şu ana kadar yayımlanmış iki kitabım var: “Julia’dan Masallar” ve “Julia Hevi’den 1 Öykü 5 Masal.” Her iki kitapta da hem çocuklara hem de içindeki çocuğu unutmamış yetişkinlere hitap eden sıcak, duygulu ve düşündürücü hikâyeler yer alıyor.
Yılmaz Ali: Yazma ritüellerinizden bahseder misiniz? Örneğin, hangi ortamda kendinizi daha verimli buluyorsunuz?
Julia Hevi Palabıyık: Genellikle sessiz ortamlarda, özellikle gece saatlerinde yazmayı tercih ederim. Bazen bir fincan kahve, bazen hafif bir müzik bana eşlik eder. En verimli olduğum anlar, duygularımın yoğunlaştığı ve ilhamın kendiliğinden geldiği zamanlardır.
Yılmaz Ali: Kitaplarınızı yazarken gerçek yaşam öykülerinden etkileniyor musunuz?
Julia Hevi Palabıyık: Evet, mutlaka. Gerçek yaşam, yazının en güçlü kaynağı bence. Tanık olduğum bir bakış, bir çocuk gülüşü ya da küçük bir diyalog bile bazen bir masalın başlangıcı olabiliyor. Gerçek duygularla yoğrulmuş her hikâyenin daha derin bir etki yarattığına inanıyorum.
Yılmaz Ali: Kitaplarınızı yazarken duygu yoğunluğu yaşıyor musunuz?
Julia Hevi Palabıyık: Kesinlikle. Yazarken kimi zaman karakterlerle birlikte ağladığım, kimi zaman onlarla birlikte umutlandığım çok olmuştur.
Yılmaz Ali: Etkilendiğiniz yazarlar kimlerdir?
Julia Hevi Palabıyık: Çocuk edebiyatında Andersen ve Astrid Lindgren’in eserleri beni her zaman büyülemiştir. Türk edebiyatında ise Sait Faik’in insan ruhunu anlatma biçimi ve Sabahattin Ali’nin duygusal derinliği bana ilham verir.
Ayrıca babam Erhan Palabıyık da bir yazar. Onun üretkenliği, disiplinli çalışma tarzı ve yazıya olan sevgisi benim için her zaman en büyük ilham kaynaklarından biri olmuştur.
Yılmaz Ali: Sizce herkes kitap yazabilir mi? Yoksa yazmak yetenek gerektiren bir iş midir?
Julia Hevi Palabıyık: Herkesin anlatacak bir hikâyesi vardır ama o hikâyeyi okuyucuya geçirebilmek bence hem yetenek hem de emek ister.
Kaleminizle duygularınızı aktarmaya başladıysanız, işin en önemli kısmını başarmışsınız demektir.
Yılmaz Ali: Hayat bazen sıkıcı olabilir. Bu durumlarda eğlenceli uğraşlar edinmek gerekiyor. Sizin eğlendiğiniz uğraşlar veya hobileriniz nelerdir?
Julia Hevi Palabıyık:
Yazmanın dışında gitar çalmayı, kedim Karam ile vakit geçirmeyi, müze ve kütüphane ziyaretlerini ve doğada yürüyüş yapmayı çok seviyorum.
Yılmaz Ali: Yazarken zorlandığınız dönemler oluyor mu? Oluyorsa o dönemi aşmak için neler yapıyorsunuz?
Julia Hevi Palabıyık: Elbette oluyor. İlhamın gelmediği zamanlar her yazarın yaşadığı dönemlerdir. Böyle zamanlarda kendimi zorlamam; biraz ara verip müzik dinlerim, film izlerim ya da doğaya çıkarım, kendime zaman ayırırım.
Yılmaz Ali: Türkiye’deki okuma oranlarının düşük olduğu söyleniyor. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Julia Hevi Palabıyık: Okuma alışkanlığının küçük yaşlarda kazandırılması gerektiğine inanıyorum. Eğer çocuklara kitaplarla dost olabilecekleri bir ortam sunabilirsek, bu oranlar kendiliğinden yükselecektir. Ailelerimizin ve öğretmenlerimizin bu konuda rolü çok büyük.
Yılmaz Ali: Yeni yazarlara ve yazar adaylarına neler tavsiye edersiniz?
Julia Hevi Palabıyık: Sabırlı olmalarını, çok okumalarını ve en önemlisi yazmaktan vazgeçmemelerini tavsiye ederim. Eleştirilerden korkmasınlar; çünkü her eleştiri bir basamaktır. Kalemini bırakmayan her yazar bir gün mutlaka sesini duyurur.
Yılmaz Ali: Yazın hayatınızdaki hedefiniz nedir?
Julia Hevi Palabıyık: Yazılarımın daha çok kalbe dokunmasını, çocuklara hayal kurmanın gücünü hissettirmesini istiyorum.
Gelecekte uluslararası bir çocuk kitabı projesiyle Türkiye’yi temsil etmek de en büyük hedeflerimden birisi.
Yılmaz Ali: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Julia Hevi Palabıyık: Sanatın ve edebiyatın birleştirici gücüne inanıyorum. Herkesin hayatında bir cümle vardır ki, o cümle dünyasını değiştirir. Ben de bir insanın hayatına daha o cümleler yazılabilsin diye kalemimi bırakmamaya çalışıyorum.
