Yılmaz Ali: Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Cemal Durmaz: Yazarlar ve Şairler Dayanışma Derneğinin kurucusu ve halen dernek başkanlığı görevini sürdürmekteyim. Balıkesirliyim emekli olduktan sonra İzmir Karşıyaka’ya yerleştim. On beş yıldan fazladır artık Karşıyakalıyım. Evli iki çocuk babasıyım. Öğrenmeye açık bir yapım var. Okumaya ve öğrenmeye devam ediyorum. Bir lisans iki önlisans diplomam var şu anda da Sosyoloji eğitimi almaktayım. Yayınlanmış üç polisiye romanım bulunmaktadır.
Yılmaz Ali: Yazmaya ilk ne zaman başladınız? Sizi yazmaya iten duygu neydi?
Cemal Durmaz: On beş yıldan fazladır yazıyorum. Beş yıl önce ilk romanımı yayınladım. Vicdanların Adaleti – Ergamalı. Ben adalet üzerine halkı bilinçlendirmek için ne yapabilirim diye düşündüm ve bu konu etrafında daha duyarlı olunmasını gerektirecek, düşündürecek çalışma yapmak istedim ve ilk romanımı bu amaçla yazarak yayınlattım.
Yılmaz Ali: Kaç kitabınız var? İsimleri nelerdir?
Cemal Durmaz: Üç yayınlanmış romanım mevcut. Antoloji olarak yayınlananları kitabın olarak saymak istemiyorum onlar ortak kitap projeleri. Kitaplarım seri olarak yazılmıştır. Vicdanların Adaleti –Ergamalı –Pusu ve Melisa‘dır.
Yılmaz Ali: Yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Örneğin, hangi ortamda kendinizi daha verimli buluyorsunuz?
Cemal Durmaz: Roman yazarken sadece disiplinli çalışmak gerek ve ben bir ritüele ihtiyaç duymam. Çalışmam gerektiğinde çalışır yazarım. Roman çok ayrıtı gerektiren bir konu.
Yılmaz Ali: Kitaplarınızı yazarken gerçek yaşam öykülerinden etkileniyor musunuz?
Cemal Durmaz: Tecrübelerimden elbette. Sosyal mesaj vermek istiyorsanız yaşam öykülerinden etkilenmeniz, hatta dikkate almanız gerek.
Yılmaz Ali: Kitaplarınızı yazarken duygu yoğunluğu yaşıyor musunuz?
Cemal Durmaz: Evet, kitabımı yazarken ağladığım da olmuştur. Yoksa başarılı olabileceğini sanmıyorum.
Yılmaz Ali: Etkilendiğiniz yazarlar kimlerdir?
Cemal Durmaz: Yazar derneği başkanı olduktan sonra etkilendiğim kişi olarak ünlü isimlerden uzak durmayı tercih ettim. Derneğimizin üyesi olan tüm arkadaşlarımın kitaplarını okumaya gayret ediyorum.
Ayrıca ben eserlerimle Cemal DURMAZ olarak var olmak istiyorum. Kimseye benzemeye asla çalışmadım, çalışmam. Her kalem bence çok özel.
Yılmaz Ali: Sizce herkes kitap yazabilir mi? Yoksa yazmak yetenek gerektiren bir iş midir?
Cemal Durmaz: Herkes kitap yazabilir. Hatta günümüzde parayı veren herkes kitap bastırabilir. Kitabı olan yazar sayılırsa hepsi yazar sayılır. Ancak yetenek evet ama çok çalışmanın önemini vurgulamak isterim. Zaten iyi bir okuyucu kitabın değerini bilir. Yazarın kelime hazinesi ilk on sayfada göze çarpar. Herkes kesinlikle yazar olmaz. Kitabını bastırır ve kaybolur. Gerçek yazar eseri ile birlikte yaşar.
Yılmaz Ali: Hobileriniz nelerdir?
Cemal Durmaz: Ben aslında tam bir spor adamıyım. Gençliğimde atletizm, boks ve futbol ile ilgilendim. Sporun her dalını izlemeyi çok severim. Biraz da son zamanlarda yalnız kalmayı çok severim. Tabi yazmak üretmek için. Kitap okumak ve yürüyüş elbette sevdiklerim.
Yılmaz Ali: Çocukluğunuza dair en çok neyi özlüyorsunuz?
Cemal Durmaz: Mahalle çocukları olarak birlikte yemek yemeği, sokakta oynamayı, çocukluğumu hep özlüyorum. Bir de kaybettiğim, annem, babam ve yakınlarım o zaman hepsi yaşıyorlardı.
Yılmaz Ali: Yazın hayatınızdaki hedefiniz nedir?
Cemal Durmaz: Adalet konulu sonsuza kadar yazmak istiyorum. Hali hazırda iki roman daha yılsonuna kadar bitecek. Adaletin tüm ülkemizde ve dünyada gerçekten öneminin tam anlaşılması ve uygulanması tek hedefim. Belki kitaplarımı film olarak görmek. Bu da bir başka hedefim.
Yılmaz Ali: Yazarken zorlandığınız dönemler oluyor mu? Oluyorsa o dönemi aşmak için neler yapıyorsunuz?
Cemal Durmaz: Oluyor elbette. Ben yazarken iki şeye çok dikkat ediyorum. Bir yalın bir dil. Çok sade yazılmalı ve ülkemin her şehrinde her eğitim seviyesinde okunabilmeli ve anlaşılır olması. İkincisi ile tahmini zor gerçekleşmesi mümkün kurgu.
Özellikle kurgu olayının tahminin ötesinde olması için bazen bir iki sayfa için aylarca beklediğim oluyor. Amacına uygun yazılması gerektiğine olan inancım beni motive ediyor.
Yılmaz Ali: Türkiye’deki okuma oranlarının düşük olduğu söyleniyor. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Cemal Durmaz: Çok fazla düştü. Bence okul yıllarından itibaren çocuklara okuma alışkanlığını geliştirebilmeleri için kitap önerileri verilmeli. Öğretmenlere burada çok iş düşüyor ama öğretmenlerin de fuarlarda gördüğüm kadarı ile kitap alıp okudukları neredeyse hiç yok. Bu yüzden bir okuma seferberliğine ihtiyaç var. Kamu spotu reklamlar ile kitaplar ve okumak cazip hale getirilmeli. Ama yazar kalitesi de mutlaka dikkate alınmalı. Bir elekten geçirilmeli.
Yılmaz Ali: Yeni yazarlara ve yazar adaylarına neler tavsiye edersiniz?
Cemal Durmaz: Çok okusunlar. Gerçekten kelime hazinesi olmayan biri yazamaz. Şimdi yapay zekâ ile kitap yazıyorlar. Kendilerinin yazmadıkları çok belli oluyor. Bence yapay zekâ ile yazılan yazılar hırsızlık sayılmalı. İnsan yazıyı kendisi üretmeli. Bunun içinde okumak ve dinlemek gerek.
Yılmaz Ali: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Cemal Durmaz: Röportaj için size çok teşekkür ederim. Aslında birçok yazarında kendi kitaplarını okuyup, sonra başka kitaplar okuyarak kendi öz eleştirisini yapmalı ve kitap okumalılar. Her kitap yazan kendini dev aynasında görmemeli. Yazılan kitapların yüzde yetmişi neredeyse okunmuyor. Nedeni ortada.
Yazmaya ve üretmeye devam. Çok teşekkürler
Saygılarımla
Yılmaz Ali