BU GÜNLERİ ARAYACAĞIZ

Enflasyondan en çok sabit gelirliler şikâyet ediyor. Ancak, farkında değiller. Bu günleri çok arayacağız. Çünkü, enflasyonu önleme politikaları, fakirlik yaratır.

Ekonomide kuraldır. Gelir elde edebilmek için ekonomik faaliyete katılmak ve katma değer yaratmak gerekir. Bu kuralı bozamayız. Bozduğumuz taktirde karşımıza enflasyon çıkar.

Enflasyonun nedenleri bellidir.

Enflasyonu devlet yaratır. İki kategoride toplayabiliriz.

1. Katma değer yaratmadan devletten para alanlar, enflasyona neden olur.

-İmamların üretime katkıları yoktur. Ülkemizde 140 bin imam devletten maaş alıyor. Türkiye’nin 140 bin imama para aktaracak ekonomik gücü yok.

-Muhtarlara maaş bağlandı. 57 bin muhtar devletten maaş alıyor. Bu fakir milletin ekmeğine ortak oldular.

-Yeşil kartlılar üretime katılmazlar. Devletten yardım alıyorlar. Sayıları 5 milyonu aşmış. İçlerinde, malını çocuklarına devretmiş, devleti dolandıranlar var.

-Ülkemizde emekli ölüyor, maaşı yaşıyor. Ölmüş babasının 80 yıl süreyle maaşını alan kadınlar var. Kocasını boşayıp, birlikte yaşadıkları halde maaş alan dolandırıcılar var.

-Popülist politikanın yarattığı avantacılar var. “Evde hasta bakıyorum” diyor, devletten para alıyor. Evde ne hasta var ne de bakıcı, devleti dolandırıyor.

2. Yarattığı katma değerden çok pay alanlar, enflasyona neden olur.

-ilk sırada, verimsiz memur kadroları geliyor. Siyasi nedenler yüzünden devlet gereğinden çok memur istihdam ediyor. Bu durum en çok belediyelerde mevcut. Memur bir kere kadroya girdimi, emekli olana kadar maaş alıyor. Ömrü boyunca, katma değer yaratmadığı halde, prim ödedim deyip emekli maaşına meşruiyet kazandırıyor.

-ikinci sırada devlet ihaleleri var. İhale edilen işin yarattığı katma değerden daha fazlasını devlet ödediği taktirde, fark enflasyon yaratır. Ki bu durum, yap-işlet-devret ihalelerinde yaşanıyor.

Sonuç;

Enflasyon sadece ekonomik bir problem değildir. Aynı zamanda toplumsal bir problemdir. Toplumsal problemi, ekonomi politikaları ile düzeltmeye kalktığınız zaman karşınıza fakirlik çıkacaktır.

Türkiye, fakirliği tercih etti. Zira, toplumu oluşturan çoğunluk “bu benim hakkım değildir “demiyor. Aksine “devletin malı deniz yemeyen domuz, biz domuz olmayacağız” diyen siyasetçiyi alkışlıyor. Siyasetçi de önce kendini düşünüyor. İki yılda emekli oluyor.

Hiç kimse “değirmenin suyu nereden gelecek” diye düşünmüyor.

Toplumsal ahlakı düzeltmeden, enflasyon önlenemez. Önce ahlakı düzeltmemiz gerekiyor.