AMERİKA SURIYEDE NE ARIYOR ?

Suriye fakir bir ülke. Petrol ve doğal gaz kaynakları kendine yetersiz. Her ne kadar, Akdeniz kıyısında büyük hidrokarbon rezervleri var ise de, Amerika şimdilik FIRATIN DOĞUSUNU işgal etmiş bulunuyor.

Amerika hesap yapar. Ekonomik çıkarı olmayan yerde durmaz. Fakir bir ülkenin, çölden ibaret yöresini neden işgal ediyor?

Komplo teoriler muhtelif. Önce Amerika’nın kendi iddiası nedir ona bakalım:

1. Amerika “İŞID adındaki teröristleri kontrol altında tutuyorum” diyor. Fırat’ın doğusunda, IŞID teröristlerinin hapsedildiği yerler var. Bu hapishaneleri gerekçe gösterip, Birleşmiş Milletler şartının 51. Maddesine göre işgaline hukuki gerekçe uyduruyor.

Suriye’de yeni bir hükümet kuruldu. Suriye hükümeti, halk tarafından coşku ile karşılandı. Başta Türkiye olmak üzere Uluslararası Toplum doğrudan ilişkiye girdi. Bu ilişkiler, yeni hükümete meşruiyet kazandırıyor.

Yeni Suriye Hükumeti, teröristler ile mücadele edecek güçte bir ordu kurduğu taktirde, Birleşmiş Milletler Şartının 51. Maddesine dayanan, Amerika’nın Suriye’de asker bulundurmasına ilişkin hukuki gerekçe ortadan kalkar. Suriye hükümeti istemediği taktirde, Amerikan askeri Suriye’de kalamaz.

2. Komplo teorisyenleri “Orta Doğuda sınırların değiştirileceğini” iddi ediyor.

Uluslararası hukuka göre bu iddianın tabanı yok. Çünkü, 1972 yılında, Birleşmiş Milletler “hudutların değiştirilemeyeceğine” ilişkin karar aldı. Bu kararın altında Amerika’nın da imzası var.

Ne yapılacaksa, mevcut sınırlar içerisinde yapılabilir. Sınırlara saygılı yeni bir federatif yapılanmadan fazlası hukuken gerçekleşemez. Nitekim, Türkiye “Suriye’nin Toprak bütünlüğü korunacaktır” diyor. Bu talep, Uluslararası toplum tarafından kabul görüyor.

3. İsraillin Güvenliği Meselesine ilişkin iddialar var.

Dünya şu gerçeği biliyor. FED adındaki Amerikan Merkez bankasının sahibi Yahudiler. Finansal sitem Yahudilerin elinde bulunuyor. Amerika’da, Yahudi Lobileri çok kuvvetli. Dünyada jandarmalık görevine soyunan Pentagonu etkileyecek güçleri var.

Jandarmalık görevi, Suriye’de adeta kristalize oldu. Amerika SURİYE-IRAK sınırını kontrol ediyor. İran’dan, İsrail’e yapılacak herhangi bir saldırının ve geçişin önünü kesmek için, Fırat’ın Doğusunu işgal ediyor.

SURİYENİN parçalanması İsrail’in işine geliyor. Amerika Suriye’nin parçalanması için elinden geleni yapıyor. Ancak, BM nin 1972 yılında “hudutların değişmeyeceğine” dair kararı göz ardı edilemiyor.

4. Amerika Su kaynaklarını kontrol etmek istiyor.

Dünya ısınıyor. Önümüzdeki yıllarda içme suyu sorun olacak. Fırat ve Dicle sularını kontrol eden güç ORTA DOĞUYA egemen olacak. Amerika şimdiden bu egemenliği kurma peşinde, deniliyor.

Bu iddianın teorik tabanı kuvvetli. Ancak, Türkiye bu sular üzerine büyük barajlar kurdu. Suların kontrolü büyük ölçüde Türkiye’nin elinde. Türkiye bu gücü başkasına bırakmak istemiyor.

5. Vaat edilmiş topraklar iddiası var.

Tevrat’ta, Yahudiler ile Rab arasında bir sözleşme yapıldığı yazılı. Sözleşmeye göre, Yahudiler Rabbin emrine uyacak, Rab da onlara “içinde bal ve süt akan bir memleketi” verecek. Bu memleket FIRAT ile Nil arasında bulunuyor. Nitekim, İsrail bayrağındaki çift çizgi Nil ve Fırat’ı sembolize ediyor.

Yahudilerin bu kadar geniş alanı kontrolde tutacak nüfusu ve gücü yok. Basit bir HAMAS ile GAZZEDE mücadele etmekten acizler. Yahudi’nin canı tatlı. Uzaktan bombalıyor. Askerler bilir. “Piyadenin postalı toprağa ayak basmadıkça” o toprak senin değildir. Yahudiler hayal aleminde yaşıyor.