ALMANYA BİZİ KISKANIYOR MU ?

Ekonomik açıdan bakıldığı zaman, ALMANYA 4,4 trilyon dolar hasıla üretiyor. Türkiye 1,2 tirlyon dolar hasıla üretiyor. Arada büyük fark var. Bu açıdan bakıldığı zaman, kıskanma tabiri anlam ifade etmiyor.

Neden, Almanya bizden 4 misli fazla, katma değer üretiyor ?

Cevap çok basit. Tarihten kaynaklanıyor.

Almanya, Osmanlıyı sömürge gibi kullandı. Demiryolları yapıyorum diye, tam bir emperyalizm uyguladı. Haydarpaşa Tren İstasyonundaki tarihi bina, Alman emperyalizminin sembolü olarak duruyor.

Almanya, Osmanlıdan elde ettiği kazanç ile SERMAYE BİRİKİMİNİ tamamladı. Almanyada sanayi devrimi yaşanırken, bizim Padişahlar haremde sefa sürüyordu.

Cumhuriyet, ülkenin gelişmesi için elinden geleni yaptı. Ancak sermaye birikimi yeterli olmadığı için sonuca ulaşamadık. 1960 yılına gelindiğinde, işçi olarak ALMANYAYA gitmek zorunda kaldık. Kuraldır. Sermaye, nerede çok ise emek oraya doğru gider.

2. Dünya Savaşında yıkılan Almanyanın kalkınmasına ve ilerlemesine Türk işçiler büyük katkı sağladıllar. Almanya tekrar ayağa kalktı. 1960 larda biz ise tarımsal üretim ağırlıklı toplum olarak yaşıyorduk. Almanya ile aramızdaki ticaret hadleri aleyhimize işliyordu.

Silah sanayinde geri idik. Zırhlı araç üretemiyorduk. Almanyadan satın alıyorduk. 1984 yılına gelindiğinde ALMAN Dış İşleri Bakanı Dietrich Genscher “Benim sana verdiğim tankları PKK ya karşı kullanamazsın” diyordu.

Şehirler gecekondu doluydu. Alman yetkililer “İstanbulu DOMUZ AHIRI olarak” tanımlıyordu. Haksız da değillerdi. İstanbulu gecekondu sarmış. Düzgün bina yoktu. Düzgün yol yoktu. Daha da ilginci, İstanbul sokaklarında KALDIRIM yoktu. Metro yoktu. Yeşilköy havalanı yetersiz ve çağın gerisindeydi.

İstanbulda 1990 yılında NURETTİN SÖZEN adındaki belediye başkanı, çöpleri toplatamıyor. Yollar adeta çöp yığınına dönmüştü. Kanalizsyon yetmiyor, sokaklara taşıyordu. Kolera korkusu ile yaşadığım günleri hatırlamak istemiyorum. Kömür dumanından kışları İstanbulun havası solunamıyordu. İstanbulda yeterli su yoktu. Kemerburgazdaki çiftliğime kuyu vurmuştum. Sanayi sitelerine tankerle su satıyordum.

1995 yılından itibaren değişim İstanbulda başladı. Önce su işini hal ettiler. Onu doğalgaz takip etti. Özal döneminde, gecekondulara tapu tahsis belgesi verilerek, büyük ölçüde ıslah edilmişti. Toki devreye girerek, düzgün binalar inşa edilmeye başlandı. Yollar kaldırım ile tanıştı. Asvatlandı. Çöpler kayboldu. Kanalizasyon düzen aldı. Metro inşaatına başlandı. Bu gün, havalanına metro ile gidiliyor. Marmaray üzerinden Üsküdardan-Eminönüne 2 dakikada geçiliyor. Avrasya tüneli ile otomobiller ASYA-AVRUPA arasında, denizin altından gidip-geliyor. Üsküdar-Çekmeköy metrosu insansız işliyor.

Başarı başarıyı getiriyor. İstanbuldaki başarı, TAAYYİP ERDOĞANI Başbakanlığa taşıdı. 2002 yılından itibaren İmar ve ıslah çalışmaları tüm Türkiyeyi kapsadı. Türkiye oto yol yapıyor-tünel yapıyor- havalanı yapıyor- gökdelen inşa ediyor- hızlı bir değişim süreci yaşıyor.

Dışarıdan gelenler bu değişim fark ediyordu. Fark edenlerin başında ALMANYA geliyordu. Almanya İSTANBUL HAVALANI yakından takip ediyordu. Eğer havalaın yapılırsa, FRANKFURT HAVALANININ karına ortak olacağı hesaplanıyordu. Yapılmaması için elinden geleni yaptılar. Yabancı bankalardan kredi alımını engellediler. Fon ayırıp, işbirlikçi buldular. Kuş-böcek-çevre propagandası yaptırdılar. Sonuç alınamadı. Türkiye, İstanbul Havaalanını yaptı ve hizmete açtı.

İstanbul Havalanı para kazanıyor. Frankfurt Havalanı zarar ediyor. İstanbul Havalanı, Avrupanın en büyüğü oldu. Almanlar, son derecede kızıyor.

Almanya tank yedek parçalarını bize satmıyor. Altay tankları için satın aldığımız motorları üreten Avusturya şirketi, Almanyanın baskısıyla son anda motorları vermekten vaz geçti. Türkiye her yolu deneyerek, ALTAY TANKINI üretiyor.

İnsansız hava araçlarında Türkiye dünya lideri oldu. Sihalar, radara yakalanmıyor, havadan tankları kuş gibi avlıyor. Savaş konsepti değişti, TANKLARIN üstünlüğü sonlandı. Trilyonlarca dolar tutarındaki TANK üreten sektörün rolü sıfıra yaklaştı. Almanya bu işe kızıyor.

Türkiye dünya silah pazarında 6 milyar dolar yakın pazar payına sahip oldu. Almanya dahil, silah üreten ülkeler Türkiyeye kızıyor.

Kızmanın altında KISKANÇLIK yatıyor.