ENFLASYON NEDEN DÜŞMÜYOR?

“Enflasyon neden düşmüyor” sorusu, bana sürekli soruluyor. Soranların arasında, önemli devlet adamları da var. Teorik durumu anlatıyorum. Ancak, bakışlarından anlamadıklarını görüyorum. En iyisi yazıya dökmek. Tekrar tekrar okunsun ve anlaşılsın.

Ekonomide iki taraf vardır. Bir tarafta üretim, diğer tarafta tüketim. Tüketim harcamalarına YATIRIM dahil edilir.

Ekonomik denge ÜRETİM=TÜKETİM seklinde kurulur. Enflasyon, bu dengenin TÜKETİM lehine bozulmasından kaynaklanıyor.

Ekonomiler, üretilenden daha fazla tüketemez. Devlet devreye girince, kısa sürede, üretime katılmadan üretimden pay alanlar meydana gelir. Ekonomi olmayanı vermez ve eşitliğin sol tarafını oluşturan üretilen mal ve hizmetlerin fiyatları artar. Denge enflasyon ile kurulur.

Devlet eşitliği nasıl bozuyor?

İki nedeni var.

-Birincisi açık bütçe uygulamasıdır. Diğer bir deyimle maliye politikasıdır.

-İkincisi, düşük faiz uygulamasıdır. Diğer bir deyimle, para politikasıdır.

1. Bütçe açıkları enflasyon yaratır.

Hesaplanmıştır. Ekonomiler, ulusal hasılanın yüzde 3 üne kadar, bütçe açıklarını tolare ediyor. Daha fazla açık, tüketimde artışa neden oluyor. Enflasyon yaratıyor. Çare bellidir. Enflasyonu önlemenin yolu “denk bütçe ”uygulamasından geçiyor.

Devletin denk bütçe uygulaması için, kural bellidir. Devlet geliri kadar harcama yapmalıdır. Ancak, bunu gerçekleştiremiyor, gelirinden daha çok harcama yapıyor. Bunu önlemenin yolu, devleti kullanarak, üretmeden üretimden pay alanların devre dışı bırakılması gerekiyor.

Kimler, devleti kullanarak üretimden pay alıyor?

-İmamlar üretime katılmazlar. Üretimden pay alırlar.

-Muhtarlar, üretime katılmazlar, üretimden pay alırlar.

-SGK dan gelir elde edenler üretime katılmazlar, ama pay alırlar.

Devlet, saydığım üç gider unsurunu ortadan kaldırmadığı sürece denk bütçe uygulamasına geçemez. Enflasyon önlenemez.

2. Düşük faiz enflasyon yaratır.

Soru şudur. Hangi faiz oranı, düşük faizdir?

Uluslararası dolara ödenen faiz, kriter olarak alınır. Günümüzde SOFR oranı gösterge olarak kullanılıyor. (SOFR’un açılımı “Secured Overnight Finance Rate” dir. Şikago Borsasında gerçekleşiyor. 3 Temmuz 2023 gününe kadar gösterge faiz LİBOR idi).

Ülkedeki reel faiz, SOFR oranından daha düşük tutulamaz. Tutulduğu taktirde, finans kurumları ulusal parayı dolara çevirir ve SOFR’a aktarır. Bizim gibi cari açık veren ülkelerde, bu aktarım KURLARI artırıyor. Artan kurlar, ithal malları fiyat geçirgenliği yoluyla enflasyon yaratıyor.

Faizler düşünce yatırım artar. Ancak, yatırım artışına, tasarruflar sınır koyar. Ekonomiler, tasarrufundan daha çok yatırım yapamaz. Çünkü ekonomide TASARRUF=YATIRIM dengesi vardır. Devlet bu dengeyi, düşük faiz ile bozuyor.

Tasarruflardan daha çok yatırım yapıldığı zaman, fark parasal karakter taşır. Devlet para basmasa dahi, düşük faiz bankalar arasında KAYDİ PARA yaratıyor. Para miktarındaki artış enflasyona neden oluyor.

Sonuç;

Parasal enflasyonu, faiz hadlerini yükseltmek yoluyla ortadan kaldırmak mümkün. Ancak, bütçe açıklarından gelen farkı kapatmak için MALİYE POLİTİKASI şart. Bu nedenle, uyguladığımız yüksek faiz, enflasyonu düşürmeye yeterli gelemiyor.