Direndik! Geçmişte atalarımızın cephede direnmesi gibi direndik. Yunan’ı denize döker gibi, doğru söyleyeni yıktık indirdik; öyle oldu ki; yumruğumuzu sıkıp en yakınlarımızla kavgaya hazırlandık. ‘’Dinleyin bir kere’’ diyenin üstüne çullandık, yetmedi şucu-bucu diyerek yaftaladık. Uyarmadılar değil bizi; kürsülerden ip atmalarına aldanmayın yarın bir gün iplerin üstünden atlar bunlar, oyun olur, oynaş olur, yalan olur o birbirlerine atıp tutanlar yoldaş olur, gardaş olur diye kimi yazıyla söyledi, kimi sazıyla söyledi amma biz dinlemedik. Geçmişte açılım yaptılar, saçılım yaptılar; kurda kuzu postunu giydirdiler. Bu sizin bildiğiniz kuzuya benzemez, bunun eti yenmez, sütü içilmez kanmayın görüntüsüne yarın paçanıza yapışır, boğazınıza sıkar dediler demesine de biz gene dinlemedik.
Sonra uçuyoruz kaçıyoruz dediler, Avrupa bizi kıskanıyor dediler; biz gelmeden önce yoktu, biz geldik oldu dediler; kimsenin yapamadığını yaptık, köprü yaptık, yol yaptık dediler biz de sevindik; ne zaman ki; o köprülerden geçtik, tandır yemiş gibi para ödedik. İşte o zaman anladık uzayan köprülerin bir ucunun da bize bağlandığını.
Eskiden karısı kocasından bir şey istediğinde adam derdi ki: ‘’Olur, alalım lakin şu Almanya işi bir olsun’’ Şimdi gene aynı noktaya geldik. Torunlar dedelerinin izinde Almanya’nın yolunu tutma telaşında. Fabrikalar bir bir satılırken uyarmadılar değil, bizi yarın çocuklarınız üç harfli marketlerde üç kuruşa çalışmak zorunda kalır, üç gün sonra pişman olur dizinizi döversiniz; yapmayın etmeyin kekle çayla karın doymaz, millet bahçelerinde ömür geçmez, dediler demesine de biz gene dinlemedik.
Bir zamanlar her köyün bir Kore’lisi vardı, bir de Alaman’cısı… Kimisi ekmeği için gitti gurbete kimisi savaşmaya; şimdilerde her mahallenin Suriye’lisi var artık bir de Afgan’ı; uyarmadılar değil bizi; bir değil bin değil, giren çıkan belli değil yarın huzurumuz kaçar başımız ağrır sonra doktora ilaca para ödemez, dükkan açar vergi ödemez, faturası ağır olur dediler demesine de biz gene dinlemedik.
Dinlemeye dinlemeye geldik bugünlere. Pişman olur muyuz, ders alır mıyız, her söylenene inanır, peşine takılır mıyız, yoksa azıcık karnımız doyunca unutur muyuz? Huylu huyundan vazgeçmez derler, ne biz değişiriz ne de çilemiz biter.
GÜNÜN SÖZÜ: İnsanları kandırmak, kandırıldıklarına ikna etmekten daha kolaydır.